Ahmet Bey: “1- Allah için namaz kılıp oruç tutup sonra,
cehaletten dolayı şirk sözü söyleyip şirk eylemi yapan insanların
itikat açısından durumları nedir? 2- Allah’a ibadet ettiği halde
cehaletinden dolayı şirk sözü söyleyip şirk eylemi yapan insanların
çoğunlukta olduğu bir toplumda önce tevhidin anlatılması gerekmez
mi? Tevhit tam anlamıyla anlatılmadan diğer ameli bilgilerin
verilmesi ne kadar doğrudur?”
BAŞKASI OLUNCA ZAHİR ÖNEMLİDİR
Allah kalıbımızdan ve amelimizden önce, kalbimize bakar. Bilerek şirk içinde olmamak kaydıyla, cehaletten dolayı şirke düşen insanı Allah inşallah affeder.
Bununla beraber, dilinde şirkvari sözler ve cümleler bulunan kişinin, bu sözleri fark ettikçe bunları dilinden temizlemesi Müslümanlığının güzelliğindendir.
Böyle kişinin inancından şüphe etmemiz ve itikadını sorgulamamız doğru değildir.
Bu noktada Müslüman zahire bakar.
Yani başkası olunca, ameline bakmamız yeterlidir. Niyetini, itikadını, inancını, samimiyetini sorgulayamayız.
Kendimiz olunca, amelimize değil, niyetimize, itikadımıza, inancımıza ve samimiyetimize önem vermeliyiz.
İslâm hukukunda ne dine inandığı bilinmeyen birisi ölünce sorulur: Eğer ömründe bir defa camide namaz kılarken görülmüşse, bu adam Müslüman mezarlığına defnedilir.
Yani sen zahire göre hükmedersin. Gerçek yargılamayı Allah yapar.