Mustafa Gültekin: “Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, yarın ölecekmiş gibi ahirete çalışmayı emreden ve hadis diye bilinen söz gerçekten hadis midir? Hadis ise nasıl yorumlayabiliriz?”
BİR DENGE İFADESİ
Bu sözün birinci kısmında hep bir İsrailiyat kokusu algılanır. Çünkü ‘hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya çalışma’ söyleminde bir mübalağa var gibidir.
Aynı sözün ikinci kısmında ise bir sıkıntı yoktur. Yarın ölecekmiş gibi ahirete çalışmayı, yani ölümü hiç gündemden çıkarmamayı dinimiz emrediyor.
Bu sözü düzgün bir tevil ile hadis metninden veya en azından kelam-ı kibardan saymakta bir sıkıntı da gözükmüyor aslında. Şu şartla ki, sadece dünya vurgusu öne çıkarılmamalı, dünya ve ahiret dengesine vurgu yapılarak tevil edilmelidir. Bu söz doğrudan hadis değilse bile, ayet ve hadislerden muktebes olduğu söylenebilir. Ya da en azından ayet ve hadisler ile mânâ bütünlüğüne sahip olduğu söylenebilir.
Bu sözün, dünyaya hiç ölmeyecekmiş gibi sarılmayı emreder bir hali var gibi gözükmesi, Türkçenin kimi mânâları ifade kabiliyetinin yetersizliğinden kaynaklanıyor da olabilir.
Diğer yandan hadisin ikinci yarısı ahirete çalışmayı özendiriyor ve yarın ölecekmiş gibi ahirete hazırlıklı olmayı emrediyor.
Bu sözü hadis olarak algılayıp, dünyayı ahiret için terk etmemeyi, ahireti de dünya için ihmal etmemeyi emrediyor diye anlamak, yani bir dünya-ahiret dengesi kurmamızı emrettiğini düşünmek mümkündür.