Hilmi Çekici: “Azlardan olmak bir eksiklik midir, aşağılanacak
bir durum mudur?”
İMTİHAN PİRAMİDİ
Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki: “İnsanlar helâk oldu, ancak âlimler müstesna… Âlimler helâk oldu, ilmiyle amel edenler müstesna… İlmiyle amel edenler helâk oldu, ihlâslı olanlar müstesna… İhlâslı olanlar da büyük tehlikeler içindedir.”1
Büyük tehlikelerden murad, tehlikeli sınavlardır. Yani insafsız eleklerdir. Yani insan tekin durmadığında kesinlikle kaybedeceği akla ziyan imtihanlardır. Bu tehlikeli imtihanlar ihlâssız olanlara değil, ihlâslı olanlara geliyor. İhlâssız olanlar zaten başta kaybetmişlerdir.
İhlâslı olanları bekleyen imtihan sorularını sıralamaya çalışalım:
1- Hakkı buldun mu; şimdi yeni bir sınavın başlıyor: Hakta sebat!
Öyle fırtınalar gelir ki, herkesi bir köşeye fırlatıp atar!
2- Bu fırtınalardan kurtuldun, hakta sebat ettin mi; sıkı dur, yeni bir sınavın başlıyor: Amelde ve kararda isabet!
Öyle hortumlardan geçersin ki, neredeyse sağ çıkan olmaz!
3- Bu hortumlardan kurtuldun, amelde isabet ettin mi, tekin dur, yeni soruların geliyor: Sebatta ve isabette istikamet!
Öyle depremler yaşarsın ki, her şeyi alt üst eder, bütün ezberleri bozar, adeta ortada hiç kimse kalmaz!
4- Sen bu depremlerden kurtuldun; istikamet üzere oldun mu, gevşeme, yeni soruların geliyor: Hüsn-ü hatime! Son nefesine kadar istikametini muhafaza etmek!
Öyle azgın sel baskınları yersin ki, neredeyse herkesi silip süpürür, götürür.