Sm rumuzlu okuyucumuz: “Mahşer günü âzâlarımızın konuşması ne demektir? Nasıl bir konuşmadır? Neden konuşacaklar?”
O GÜN AZALARIMIZ KONUŞACAK
Konuşmak insan olmanın en seçkin vasıflarından birisidir. İnsanların konuşma vasıfları kabirde de, mahşerde de, ebedî hayatta da devam eder. İnsanlar hep konuşurlar.
Fakat dünyada yalan söyleyerek işini yürütmeye ve yalanla dolanla gemisini yüzdürmeye alışmış insanların, mahşerde de yalan söylemeyi bir kurtuluş ve kaçış vasıtası görecekleri ve kendi yapıp ettikleriyle ilgili çâresizlik içinde Allah’a karşı yalan söylemeye yeltenecekleri anlaşılıyor.
Ne vahşî bir tutum! Ne çâresiz bir sığınış! Ne aşağılık bir kaçış! Ne umutsuz bir umut! Ne çözümsüz bir arayış!
İnsan kendi irâdesinde bulunan dili yine yalan söylemeye yönlendirecek; fakat Ahkemü’l-Hâkimîn olan Cenâb-ı Allah bu defa bu yalana el koyacak ve işi bizzat yapan âzâları konuşturacak.
Âzâlarımız şimdi nasıl fıtratı yaşıyorlarsa, o zaman da fıtrî bir biçimde konuşacaklar, yalancı sahiplerinin etkisinde kalmadan, emrini dinlemeden, onun irâdesinden çıkarak, yaptıklarını ve yaşadıklarını doğru bir biçimde söyleyecekler. Nasıl ki burada parmak izlerimiz, vicdanımız, sîmâmız, heyecanlarımız, asâletimiz konuşuyor ve bizi yalan çıkarıyorsa, orada da âzâlarımızın Allah’ın izin ve takdiriyle aynı doğrulukla konuşacakları hakkında kesin haberler, âyetler ve hadisler mevcuttur.
O GÜN AĞIZLAR MÜHÜRLENECEK
Cenâb-ı Hak buyurur ki:
- “O gün ağızlarını mühürleriz. Bizimle elleri konuşur ve ayakları da yaptıklarını şahitlik eder.”1