Süleyman Kösmene Yeni Asya Gazetesi

Elli bin senelik yolu nasıl aşacağız?

Bilal Bey: “Dördüncü Söz’de bir kısım ehl-i takvanın bin senelik yolu bir günde, bir kısmının da elli bin senelik mesafeyi bir günde kestiği beyan edilir ve bu hakikate Kur’ân’da iki âyetin...

22 Temmuz 2016 | 153 okunma

Bilal Bey: “Dördüncü Söz’de bir kısım ehl-i takvanın bin senelik yolu bir günde, bir kısmının da elli bin senelik mesafeyi bir günde kestiği beyan edilir ve bu hakikate Kur’ân’da iki âyetin işaret ettiği belirtilir. Bu iki âyet hangi âyetlerdir?”
HER GÜN YİRMİ DÖRT ALTIN

Bedîüzzaman Hazretleri, Dördüncü Söz’de, namazın hayatımızdaki ehemmiyetini bir temsil getirerek izah ediyor.

Şöyle ki:

Büyük bir hâkim, iki hizmetkârına, yirmi dörder altın vererek, iki aylık mesafedeki has ve güzel çiftliğine ikamet etmek için gönderir.

Bir günlük yürüme mesafesinde bir istasyon vardır ve bu istasyonda araba, gemi, tren ve uçak bulunmaktadır. Parana göre bineceksin.

İki hizmetkârdan biri gayet müsriftir ve bu bir günlük yolculukta yirmi üç altınını keyfine göre harcar. Geriye tek bir altını kalmıştır; bunu da harcarsa iki aylık mesafede aç ve yayan kalacaktır.

Arkadaşı kendisini uyarır. Hiç olmazsa şu bir altını ile bir uçak bileti almasını ve yolculuktan geri kalmamasını ister.

Bu temsili hikâyeyi hakikate tatbik eden Bediüzzaman, o hâkimin Rabbimiz olduğunu; o hizmetkârların biz insanlar olduğunu; o yirmi dört altının, yirmi dört saat her gündeki ömrümüz olduğunu söylüyor.

Keza temsildeki has çiftlik, Cennettir. İstasyon kabirdir. Yolculuk kabre, haşre ve ebedî Cennete kadar uzanan beşer yolculuğudur. Tek bir altınla alınan uçak bileti ise, yirmi dört saatin ancak bir saatini alan beş vakit namazdır.

CENNETİN BİLETİ: NAMAZ

Dünyada, bir günlük yaya yolu kadar bir ömür geçecektir. Sonra kabir istasyonu!

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Zerreler beka âleminin cüzleridir 22 Nisan 2018 | 233 Okunma İnsan yaratılışı kopya edemez 02 Ekim 2017 | 244 Okunma Duânın en tatlı meyvesi nedir? 30 Eylül 2017 | 509 Okunma Celcelutiye’de niçin Süryanice kullanıldı? 29 Eylül 2017 | 632 Okunma Ye’cüc ve me’cüc çıkmış mıdır? 28 Eylül 2017 | 718 Okunma