Berk rumuzlu okuyucumuz: “Evin hanımı esnaf, beyi maaşlı bir
işte çalışıyor. Adam gelip hanımının dükkânından her ihtiyacı için
rast gele para alıyormuş. Kendi maaşını da nerede harcadığı belli
değilmiş. Kadının buna rızası yokmuş ama ses çıkarmıyormuş. Kadın
bu işin hukukunu soruyor. Koca böyle yapabilir mi? Hesapsız biçimde
karısının kasasından para alabilir mi?”
KADININ KAZANCI MÜSTAKİLDİR
Kadın ile erkek her ne kadar bir nikâh akti ile evlilik birliğini kurmuşlarsa da, kazançları müstakildir, müşterek değildir. Mahşerde her biri nerede kazandığından, nereye harcadığından, helal kazanmak için gösterdiği çabadan, kendi eliyle verdiği sadakadan, zekâttan ve ibadetlerinden sorumludurlar.
İslam dini kadının geçim yükünü hukuken eğer evli ise kendisine değil, erkeğe yüklemiştir. Erkek ise hem kendisinin, hem karısının, hem de çoluk çocuğunun rızkını temin etmekle mükelleftir. Erkek, karısının parasından kadının rızası yoksa tasarruf edemez. Bu ister kocasından aldığı mehir olsun, ister babasından düşen miras olsun, ister kendi çalışıp kazandığı bir kazanç olsun fark etmez. Kendi rızasıyla ve hür iradesiyle malının tasarruf yetkisini kocasına verirse o başka meseledir. Fakat bunun için kadın zorlanamaz.