Ahmet Ser: “13 Söz’de Üstadımız diyor ki: ‘Eğer barışmak olmazsa, iki taraf da daima korku ve intikam azabını çekerler. Onun içindir ki, “üç günden fazla bir mü’min diğer bir mü’mine küsmemek”1 İslâmiyet emrediyor. Eğer o katl bir adavetten ve bir kinli garazdan gelmemişse ve bir münafık o fitneye vesile olmuşsa, çabuk barışmak elzemdir. Yoksa o cüzî musîbet büyük olur, devam eder.’2 Karşı taraf ile üzüleceğimizi düşünerek konuşmamak caiz mi (bize çok sıkıntı veriyor ise…) Yani bazı durumlarda 3 günden fazla küs kalınır mı?
TEHLİKELİ EŞİK
Müslüman’ın Müslüman ile küslüğünde tehlikeli eşik üç gündür. Bunu trafik diliyle şöyle ifade edelim: 3 Güne kadar yeşil ışık yanar; küskünler geçebilir. 3. Günde kırmızı ışık vardır. Küslüğe geçit yoktur. İki Müslüman barışmadıkça kırmızı ışıktan geçemezler.
Ben selâm veriyorum, adam selâmımı almıyor. Ben lâf atıyorum barışalım diye, adam yüzünü çevirip gidiyor diyorsan eğer…
Peki, o zaman; sorumluluk senden gitmiş demektir. Senin bu sebeple üzülmene gerek kalmamıştır. Sen rahmet yanında işi kurtardın.
Hasmına da inadını ve nefsinin kinini aşamadığı için duâ etmek lâzım.
MÜSLÜMAN’DAN SELÂMINI KESME!
Üç günlük süreyi bazı durumlarda uzatma şansın yoktur.
Ancak adamın bazı çirkin yanları biliniyorsa, sen onun bazı kötü huylarından zarar görmüşsen, sen kendini korumaya al. Ama adama hüsn-ü zan et. Tövbe edebilir. Şans ver. Güvenmeyebilirsin; ama su-i zanna düşme. Selâmını kesme. Darda kalsa yardımını esirgeme. Onu duândan mahrum etme.
Seni rahatsız etmenin de bir hesabı vardır ve yarın bu hesap ona yeter! Fakat sen ona küsme ki, Allah katında haksız duruma düşmeyesin.
Sana güven vermemişse, sen de ona güvenmezsin. Buna mani yok.