Hilâl Hanım: “Gülmekte ölçümüz nedir? Peygamber Efendimiz’in (asm) gülmesi nasıldı?”
SÜNNET OLAN GÜLME
Gülümsemek, güler yüzlü olmak, az gülmek, gülünç olmak, gülmek, çok gülmek, kahkahayla gülmek, yapmacık gülmek, boş yere gülmek, alay edici, incitici ve küçümseyici gülmek, güldürmek, boş yere güldürmek fiilleri arasında farklar vardır. Bunların hiçbirisi diğeriyle aynı fiil değildir. Dereceleri ve aldıkları hükümler de ayrı ayrıdır. Bunlardan bazısı teşvik edilmiş, bazısı mubah görülmüş, bazısından ise sakındırılmıştır.
Bunları sırasıyla görelim:
1- Gülümsemek, güler yüzlü olmak, az gülmek, bir sürur ve sevinç işareti olarak şakirane gülmek1 sünnettir. Bunlarda sadâka sevabı vardır. Bunlar kalbe hayat verir. Rûha huzur verir. İnsanları kaynaştırır, insanlar arasında güven, sıcaklık ve yakınlaşma meydana getirir. Dostlukları arttırır. Düşmanlıkları öldürür, husûmeti kırar. Kırgınlıkları önler. Şeytandan gelen kini, nefreti, öfkeyi, kızgınlığı, küskünlüğü söndürür ve yok eder. Peygamber Efendimiz (asm) gülümserdi ve güler yüzlü idi. İnsanlara somurtmazdı. Kızdığında kızgınlığını belli etmezdi.
Buyurmuştur ki: “Güler yüzle insanlara selâm vermen sadâkadır.”2 “Allah yumuşak ve güler yüzlü kimseyi sever.”3 “Siz mallarınızla bütün insanları memnun edemezsiniz. Öyle ise, güler yüzlülüğünüz ve güzel huyunuzla onları memnun ediniz.”4 “Allah Müslüman kardeşine surat asan kimseye buğz eder.”5 “Allah’tan kork ve hiçbir iyiliği küçümseme. Bu, su isteyen birisine kovandan su vermek veya Müslüman kardeşini güler yüzle karşılamak dahî olsa.”6