İffet, sözlükte edep, haya, vakar, gözü tokluk, namusluluk,
dürüstlük, şereflilik, ahlâklılık, izzet, haysiyet, haram malda
gözü olmama, haramdan sakınma, helâlden başkasına istekli olmama ve
hakkı olmayan şeye karşı müstağni olma hali gibi manalara
gelir.
Bir ahlâk terimi olarak ise iffet, arzularını, iştihalarını,
isteklerini, şehvet ve tutkularını aklın ve şeriatın kontrolüne
vererek, kendine hakim olmak demektir.
İffetli insan alınteri ile kazanır, gayr-ı meşrû daireye el uzatmaz, namusunu koruma konusunda hassas, iyi ahlâklı, fakirliğini ve ihtiyaç halini Allah’tan başka kimseye bildirmek istemez, Allah’tan başka kimseden bir şey beklemez.
“Allah fakir olmasına rağmen iffetini koruyan mü’min kulunu sever.”1 buyuran Peygamber Efendimiz’in (asm) örnek bir duâsı şöyledir: “Ya Rabbi! Senden hidayet, takva ve iffet istiyorum.” 2
Kur’ân, buyuruyor ki: “Sadakalar, kendilerini Allah yoluna adayan, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremeyen fakirler içindir. İffetlerinden dolayı (dilenmedikleri için), bilmeyen onları zengin sanır. Sen onları yüzlerinden tanırsın. İnsanlardan arsızca (bir şey) istemezler.”3 Peygamber Efendimiz (asm) bu âyeti delil göstererek yardıma en lâyık kimsenin fakir olduğu halde iffetinden insanlara el açmayan kimseler olduğunu bildirmiştir. 4
İffetli olmanın mükâfatı doğrudan Cennettir. Peygamber Efendimiz (asm), “Her kim ağzına ve cinsel arzularına hâkim olacağı konusunda bana söz verirse ben de onun Cennete girmesine kefil olurum.” buyurmuştur.5
KUVVE-İ ŞEHEVİYENİN ÜÇ HALİ