DÜNYA ORTAKLIĞINDA RİSKLER VAR
Üstad Hazretleri iman hizmetinde büyük bir havuza işaret ediyor ki, bir buz parçası olan enaniyetini eritip bu havuza iştirak eden herkesin, iştirâk-i amâl-i uhrevî sırrıyla akıl ve havsalası almayacak ölçüde sevap, feyz ve fazilete mazhar olacağını örneklerle izah ediyor.
Üstad izahlarını herkesin bildiği dünyevî ortaklıklarla örneklendiriyor. Fakat dünyevî ortaklıklarda, uhrevî ortaklığa nispeten su-i istimaller ve bazı zararların bulunduğunu da söylemeden geçmiyor. Bediüzzaman diyor ki:
“Ehl-i dünya, büyük bir servet ve şiddetli bir kuvvet elde etmek için, hattâ bir kısım ehl-i siyaset ve hayat-ı içtimaîye-i beşeriyenin mühim âmilleri ve komiteleri, iştirak-i emval düsturunu kendilerine rehber etmişler. Bütün sû-i istimâlât ve zararlarıyla beraber, harika bir kuvvet, bir menfaat elde ediyorlar. Halbuki, iştirak-i emvâlin, çok zararlarıyla beraber, iştirakle mahiyeti değişmez. Her birisi umuma gerçi bir cihette ve nezarette mâlik hükmündedir; fakat istifade edemez.”1
Dünyevî ortaklıklarda haliyle riskler vardır. Meselâ ortakların her birinin bilgi seviyesi, ahlâkı, edebi, doğruluğu, dürüstlüğü, vefası, hakka, hukuka ve emanete riayeti, takvası, haram-helâl bilmesi, çalışkanlığı… vs. bir olmayabilir. Bunların her birisinde görülebilecek muhtemel farklılıklar dünyevî ortaklıklarda birer zarara ve su-i istimale sebep olabilir. Ortağın birisi yalancı olsa, diğerinin güvenini su-i istimal etse, şirkete çok zarar verebilir.