Mücahit rumuzlu okuyucumuz: Birisi diğerine “inşallah içki içersin” veya “inşallah şu bahçeden elma çalarsın!” dese; diğeri de “âmin” dese onun veya diğerinin imanı ve nikâhı gider mi? Küfre girer mi?
Haram ve Günah Kavramları
Haramı, günahı ve küfrü tanımlayalım dilerseniz. Haram, Cenâb-ı Hakk’ın kesin bir biçimde yasakladığı fiil ve davranışlardır. Cenâb-ı Hakk’ın aslında hoşlanmadığı, fakat kesin bir dil ile yasaklamadığı fiil ve davranışlara ise mekruh diyoruz. Mekruhun gerisinde de mubah vardır ki, tercihi bize bırakılan, haram kılınmadığı kesin olarak bilinen fiil ve davranışlardır.
Dinimizde mü’min lehine bir rahmet eseri olarak, haram sınırı dar tutulmuş, mekruh sınırı biraz daha geniş tutulmuş; mubah sınırı ise alabildiğine açılmıştır. Başka bir ifadeyle, haram kılındığı hakkında Kitap ve Sünnetten delil bulunmayan her fiil ve davranış mubahtır.
Allah’ın haram kıldığı fiil ve davranışları işlemenin, yasaklarını çiğnemenin ve emirlerine aykırı davranmanın dinimizdeki karşılığı ise günahtır.
İki türlü haram vardır:
1- ”Haram li-aynihî” (Bizzat haram): Haram kılınma hikmeti olarak kendi özünde kötülük, zarar, kirlilik ve pislik bulunan ve bunlar kendisinden hiç ayrılmayan maddelerdir. Meselâ, içki ve domuz etinin özündeki zararlar, haram kılınmasına müreccih olmuştur. İçkiyi ve domuz etini yıkasanız da haram, kaynatsanız da haram, helâl para ile alsanız da haramdır. Şüphesiz hakikî sebep ‘nehy-i İlâhî’dir.1