Ulaş Bey: “Ben kulumun zannı üzereyim. Beni nasıl tanırsa ben
onunla öyle muamele ederim.” Hadisini nasıl anlamalıyız?”
KÖTÜ İNSAN YOKTUR
Hüsn-ü zan içimizde beliren umut, dua, niyet, müspet çizgi ve iyimserliktir. Safderun iyimserlik değil; adem-i itimat ile birlikte gösterilen iyimserliktir. Hadiselerin güzel yüzünü gösteren beyaz gözlüktür.
Su-i zan ise bedbinlik, kötümserlik ve hiçbir kimseyi ve hiçbir şeyi beğenmeme halidir. Hadiselerin çirkin yüzünü gösteren ve insana evham veren siyah gözlüktür.
Oysa ne hayat, ne insanlar hiçbir zaman tek beyaz renkli, ya da tek siyah renkli olmazlar; siyah beyaz karışımı olurlar. Çünkü hayat bir imtihan mahallidir. İnsan da imtihandadır.
Biz genelde iyilik gördüğümüz insana iyi insan, kötülük gördüğümüz insana kötü insan deriz. Oysa bu yargı sübjektiftir ve yanlıştır.
Hüsn-i zan esasına göre her insan iyi insandır. Yani Mecelle kuralıyla söylersek, beraat-i zimmet asıldır. Bu durumda kötülük vardır; ama kötü insan yoktur. Suçlar, günahlar ve kötülükler mevziîdir, geçicidir, lokaldir, duruma göredir; pişmanlık gösterip özür dilendiği ve tövbe edildiği zaman da silinip gider.