Süleyman Kösmene Yeni Asya Gazetesi

Kabirde kolay sorular

Celalettin Bey: “Kabirde sorgu sadece imanî meselelere ait olup, ameli meselelerde sorgu mahşerde değil midir? Ameli bir mesele için kabirde sorgu olmadığı halde azap var mıdır? Varsa bu adaletle nasıl açıklanabilir?” MEN...

19 Nisan 2017 | 696 okunma

Celalettin Bey: “Kabirde sorgu sadece imanî meselelere ait olup, ameli meselelerde sorgu mahşerde değil midir? Ameli bir mesele için kabirde sorgu olmadığı halde azap var mıdır? Varsa bu adaletle nasıl açıklanabilir?”
MEN RABBÜKE?

Kişi kabre girdiği zaman Münker ve Nekir adlı melekler tarafından kendisine, “Men Rabbüke? Ve men nebiyyüke? Ve ma dînüke? Ve ma kitabüke?” yani, “Rabbin kimdir? Nebin kimdir? Dinin nedir? Kitabın nedir?” soruları sorulur.

Ki bu sorular kişinin imanî durumunu tesbit için sorulur.

Kişi eğer bu sorulara doğru cevap verirse, kabri alabildiğine genişletiliyor ve aydınlatılıyor. Kişi buna çok seviniyor ve ailesine bildirmek istiyor.

Şayet kişi iman etmiyor idiyse bu sorulara haliyle doğru cevap veremiyor.

Bu durumda melekler toprağa emrediyor, toprak onu sıkmaya başlıyor. Mahşerde dirilinceye kadar toprakta böyle azap görüyor.1

BİR KABİR NÜKTESİ

Bediüzzaman Hazretleri bildiriyor ki:

Bir medrese talebesi, Arapça gramer dersi aldığı esnada vefat ediyor. Münker ve Nekir geliyor ve soruyor: “Men Rabbüke” (Senin Rabbin kimdir?)

Çocuk ilim talebesi olarak ruhunu teslim ettiği için şehit hükmündedir ve öldüğünü bilmiyor. Kendisini medresede, farklı bir hoca tarafından sorgulandığını zannediyor. Az önce okuduğu Arapça gramer esaslarına göre de cevap veriyor.

Diyor ki: “Men mübtedâdır, Rabbüke onun haberidir. Müşkül bir meseleyi benden sorunuz, bu kolaydır.”

Gencin bu cevabı melekleri güldürdüğü gibi, orada hazır bulunan ruhları ve bu vakıayı müşahede eden keşfe’l-kubur velisini güldürüyor. Rahmet-i İlâhiyeyi tebessüme getiriyor ve makbul bir cevap olarak meleklerin kayıtlarına geçiyor.

Bediüzzaman devamla diyor ki:

“Risale-i Nur’un bir şehid kahramanı olan merhum Hâfız Ali, hapiste Meyve Risalesi’ni kemâl-i aşkla yazarken ve okurken vefat edip kabirde melâike-i suale mahkemedeki gibi Meyve hakikatleriyle cevap verdiği misilli, ben de ve Risale-i Nur şakirtleri de, o suallere karşı Risale-i Nur’un parlak ve kuvvetli hüccetleriyle istikbalde hakikaten ve şimdi mânen cevap verip onları tasdike ve tahsine ve tebrike sevk edecekler inşaallah.”2

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Zerreler beka âleminin cüzleridir 22 Nisan 2018 | 233 Okunma İnsan yaratılışı kopya edemez 02 Ekim 2017 | 244 Okunma Duânın en tatlı meyvesi nedir? 30 Eylül 2017 | 509 Okunma Celcelutiye’de niçin Süryanice kullanıldı? 29 Eylül 2017 | 632 Okunma Ye’cüc ve me’cüc çıkmış mıdır? 28 Eylül 2017 | 718 Okunma