Ali Karakaş: “Kâfir neden Allah düşmanı olur?”
İLGİNÇ BİR SORU
Bu gerçekten ilginç bir sorudur. Kâfirin Allah düşmanı olup, Müslüman’ın Allah dostu olması nedendir? Allah’ın hidayetindendir denebilir. Doğrudur bu.
Ancak, Allah’ın hidayetinin de bir hikmeti olmalı; değil mi?
İşin hidayet boyutu Allah’ın takdiridir. Onu tartışacak değiliz. Ancak biz kullara düşen boyutuyla, kâfir neden Allah düşmanı olur ve Allah inancını kucağında bulan Müslüman’ın bu büyük nimete karşı ne gibi sorumlulukları vardır? Birlikte tartışalım.
Öncelikle ifade edelim ki, Allah inancını kucağında bulmanın Müslüman’a verdiği dayanılmaz sorumluluklar vardır. Çünkü kâfir, son Peygamber Hazret-i Muhammed’in (asm) çağrısına Müslüman’ın aynasında muhatap oluyor. Ayna kirli ve kırık olursa, bu İlâhî çağrı kâfire sağlıklı ulaşmıyor. Bu Müslüman’ın sırtındaki bir vebaldir.
ALLAH, KÂFİRE DÜŞMAN OLMAMIŞTIR
Öte yandan Allah yaratmada ve nimetlendirmede Müslüman’ı kayırmamıştır, kâfiri ayırmamıştır. Müslüman’a verdiği nimetlerin aynını, belki daha fazlasını kâfire de vermiştir. Müslüman’a sağladığı aynı imkânları kâfire de sağlamıştır. Sağlık, sıhhat, mutluluk, zindelik, gençlik, refah, kazanç, zenginlik ve doğuştan verilen imtiyazlar gibi Müslüman’ın içinde yüzdüğü nimetler, bakıyoruz ki, kâfiri de içerisinde yüzdürüyor. Müslüman’ın şükredecek çok şeyi varsa, bakıyoruz, kâfirin şükredecek daha çok şeyi vardır.
Allah, kâfiri eksik yaratmamıştır, engelli ve kusurlu yaratmamıştır, aç bırakmamıştır, susuz bırakmamıştır, temel ihtiyaçlarını görmezden gelmemiştir, onurunu incitmemiştir, parasız, pulsuz, çulsuz bırakmamıştır. Allah kâfiri dışlamamıştır, ötelememiştir, kulluğundan atmamıştır, kâfire düşmanlık yapmamıştır. Bir halk deyimiyle, tavuğuna “kış…” dememiştir.