Sabri Bey: “İhlâs Risalesi’nde geçen havuz, buz parçası,
Kevser-i Kur’ânî, şahsiyet ve enaniyet kavramlarını ayrı ayrı
açıklarsanız memnun olurum.”
KEVSER NEDİR?
Kevser, Kur’ân’da geçen âlem-i beka’daki bir beka havuzunun veya nehrinin adıdır. Kevser Sûresinde Cenâb-ı Hak, Sevgili Peygamberimiz’e (asm) “Şüphesiz biz sana ‘Kevser’i verdik.”1 buyuruyor. Peygamber Efendimiz (asm) kevserle müjdeleniyor. Sahabeden birçokları “Kevser”den maksadın, Allah’ın, Cennet’te Resulullah’a (asm) verdiği bir beka ırmağı olduğunu söylemişlerdir.
Resulullah buyurmuştur ki: “Ben Cennet’te yürürken önüme bir nehir çıktı. Onun iki kenarı da inci kubbelerinden ibaretti. Meleğe dedim ki: “Bu nedir?” Melek: “İşte bu, Allahın sana verdiği Kevser’dir.” dedi. Sonra melek elini nehrin toprağına uzatıp ondan misk çıkardı. Ardından ben, Sidretül Müntehaya yükseltildim. Orada büyük bir nur gördüm.”2
Resulullah’a (asm) “Kevser nedir?” diye soruldu. Resulullah: “Kevser, Allah’ın Cennette bana verdiği bir nehirdir. Toprağı misktir. O, sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Ondan kuşlar su içmeye gelir. O kuşların boyunları deveboyunları gibidir.” Hz. Ebubekir (ra): “Ey Allahın Resulü, bunlar ne hoş şeylerdir!” dedi. Resulullah (asm): “Onları yemek daha hoştur.” buyurdu.3
KEVSER SÛRESİNİN İNİŞİ