Mine Hanım: “Bir agnostik sitesinde, Kur’ân’dan bir âyet
yazmışlar. Allah’ın (cc) insanlara Kur’ân’ın benzerini
yapabiliyorsanız yapın, bir harfini bile yapamazsınız dediği bir
âyet. Sonra da Peygamberimizin (asm) bir hadisini koymuşlar, hani
Peygamberimiz (asm) kendi zamanında hadislerinin yazılmasına izin
vermiyor, Kur’ân âyetleriyle karışabilir diyor ya o hadis. Sonra da
demişler ki madem beşer kelâmı Kur’ân’a benzemez; neden Hz.
Muhammed (asm) böyle bir şey demiş. Buna ne cevap verebiliriz?”
KUR’ÂN DÜNYAYA MEYDAN OKUYOR
Kur’ân ediplere, filologlara, filozoflara, münkirlere meydan okuyor.
Diyor ki: “Eğer kulumuza (Hz. Muhammed’e (asm)) indirdiğimiz (Kur’ân) hakkında şüphede iseniz, haydin onun benzeri bir sûre getirin.
Allah’tan başka güvendiklerinizin hepsini yardıma çağırın, eğer sözünüzde samimi iseniz! Eğer, yapamazsanız -ki hiçbir zaman yapamayacaksınız- o hâlde yakıtı insanlarla taşlar olan ateşten sakının. O ateş kâfirler için hazırlanmıştır.”1
Çağrı gayet açıktır ve hâlâ geçerlidir:
Ey münkirler! Eğer Kur’ân’ın Allah kelâmı olduğuna inanmazsanız, size bir teklifimiz var: Demek istiyorsunuz ki, Kur’ân beşer kelâmıdır. Tamam o zaman; madem beşer kelâmı diyorsunuz, siz de bir Kur’ân yazabilirsiniz.
Haydi, yazın; bir sûresine olsun benzer bir sûre yazın!
Yazın ki, beşer kelâmı olduğu tezinizi ispat edin. Neticede siz de beşersiniz!
Ama eğer yazamazsanız ve hâlâ Kur’ân’ın Allah kelâmı olduğuna da inanmayacak olursanız, o zaman Cehennem’deki ateşinize hazır olun!
KUR’ÂN HÂLÂ HODRİ MEYDAN DİYOR
Kur’ân kendisinin beşer kelâmı olduğu evhamını yıkmak istiyor.
Münkirlere açık kapı bırakmak istemiyor.
Nitekim o gün bu gündür, Kur’ân dostları Kur’ân’ı taklit etmek saikıyla, düşmanları da Kur’ân’a meydan okumak saikıyla cümlelerini Kur’ân’ın cümlelerine benzetmek istemişler; ama hiçbir şekilde hiçbir kimse Kur’ân’ın âyetlerine benzer bir âyet olsun yazabilmiş değil.