Ankara’dan Rıdvan Şimşek: İlm-i İlahi ve Levh-i Mahfuzda insanın
ruhu, bedeni, ağaçlar, kâinat vs. her şey maddi manevi vücutlu
şekilde ve hayatlı bir şekilde var mıdır?
İLİM İLE KUDRET FARKLI SIFATLARDIR
lm-i İlahi ile kudret-i İlahiye farklı sıfatlardır, farklı
tecellileri vardır. Allah’ın ilmi kâinatı kuşatmıştır. Kâinatta her
şeyin bu gününü bildiği gibi, dününü ve yarınını da bilir.
Yarınları takdir eder ve levh-i mahfuzda kayda aldırır. Buna kader
diyoruz. Levh- mahfuzdaki kayıtlar günü ve zamanı gelince İlahi
kudretin tecellisiyle gerçekleşir ve gün yüzüne çıkar, hayat bulur.
Buna da kaza diyoruz.
İlmin kaza edilmesi için kudretin devreye girmesi lazımdır. Fakat
kudret devreye girdiği zaman da ilim onu kuşatmış haldedir. Yani
kudret ilmin haricinde -ilme rağmen farklı- bir tecelliye sahip
değildir. İlimde ne varsa tecelliye çıkan da odur. Kudrette ne
varsa da ilm-i İlahi onu bilir. Levh-i mahfuzda ise ilm-i İlahinin
takdir buyurduğu hadiselerin yaratılış plânları vardır.