Ali Bey: “Tevriye Günü ve Arefe Günü hakkında bir bilgi verir
misiniz? O günlerde yapmamız vacip olan şeyler nelerdir?”
ON GÜNÜN SONUNA DOĞRU GELİYORUZ
Zilhicce ayının ilk on gününün sonuna doğru giriyoruz. Hacılarımız Arafat ve hac heyecanındalar.
Evimize, günümüze, gönlümüze yeni misafirler geliyor: Tevriye Günü, Arefe Günü, Kurban Bayramı günü ve geceleri…
Beraberlerinde rahmetin binler feyiz ve bereketini getiriyorlar. Dileyen herkese affı, mağfireti, lütfu, ikramı, Rıza-i Bari’yi ve Cennet’i getiriyorlar. Bu günlerde hacılar bundan dolayı gözyaşlarına boğuluyorlar ve milyonlarca Allahü ekber sesleri ile gözyaşlarını teskin ediyorlar. Bediüzzaman Hazretleri’nin ifadesiyle, “bu günlerde âlem-i İslâmın zikir ve tesbihiyle zemin zelzele-i kübrâya mazhar olup, aktâr ve etrafıyla Allahu ekber deyip, kıblesi olan Kâbe-i Mükerreme’nin samimî kalbiyle niyet edip, Mekke ağzıyla, Cebel-i Arefe diliyle Allahu ekber diyerek, o tek kelime, etraf-ı arzdaki umum mü’minlerin mağara-misal ağızlarındaki havada temessül ediyor.1
Tevriye Günü ve Arefe Günü yapılabilecek ibadetleri bu günden yazalım ki, o günlerde sevap ve rahmet umanlar, bunlardan yapabileceklerini şimdiden plânlasınlar.
Tevriye Günü Zilhicce’nin 8. Günüdür. Arefeden bir gün önceki gündür. Yani bu gün.
Malûm; Zilhiccenin 9. Günü Arefe; 10. günü ise Kurban Bayramı’dır.