Seyfettin Bey: “Ruh çekilince nefis bedende mi kalır? Kabir
sıkması ne demektir? Bu esnada ruh bedende mi oluyor?”
RUH NEFİS BİRLİKTELİĞİ
Ruhu ana gövde sayarsak, nefis onun ilişkilerini düzenleyen ön yüzü olarak tanımlanabilir. Meselâ beden dediğimizde bir dış yüz vardır ki, tamamen ilişkiler için araçtır. Elle tutarız, gözle görürüz, kulakla işitiriz, boy ve endamla kendimizi ortaya koyarız, ayakla yürürüz… vs. Bunların her biri bedenin bir parçası. Tamamına beden diyoruz.
Nefis dediğimizde de ruhun kişiliği, asaleti, nezaketi, şerafeti, şerareti, duyguları, ilmi, hilmi, sevgisi, öfkesi, nefreti… vs. nesi varsa, ruh bu özellikleri nefis vasıtasıyla fark eder ve kullanır. Dolayısıyla nefis ruhu tanımlıyor, ruh adına işlem yapıyor, ruhun amellerini ortaya koyuyor, ruhu vasfediyor. Esasen nefis demek ruh demektir.
Meselâ ibadet eden, seven, günah işleyen, lezzetlerini takip eden, kendi varlığında ayrı bir benlik hissi taşıyan, zor olsa da terbiye edilen, vesvese ve şüphe eden, güzelliklere âşık, iyiliklere meftun, gam ve kederden korkan, iyi terbiye gördüğü zaman Allah’a kul olan ve Allah’ın lütfuyla ve rahmetiyle müjdelenen objemiz nefistir.