Tokat’tan Nuri Kapusuz: “Tahdis-i nimeti şükran-ı nimetten ayıran şey nedir?
TAHDİS-İ NİMET VE ŞÜKRAN-I NİMET
Tahdis-i nimet: Nimeti anlatmak, nimetin nereden ve kimden geldiğini gizlemekten sakınmak, nimeti vereni ve göndereni unutmamak, nimetin Cenâb-ı Allah’tan geldiğini ketmetmeyip ilân etmek, Cenâb-ı Allah’ın lütfu olan nimeti kendi eseri gibi görmekten ve göstermekten kaçınmak gibi manalara gelir.
Şükran-ı nimet: Nimeti verene teşekkür etmek, Cenâb-ı Allah’a şükretmek, Cenâb-ı Mün’im-i Hakikiyi bilmek, Cenâb-ı Hakk’ın sayısız benzersiz nimetler verdiğini ikrar etmek ve yalnız Cenâb-ı Hakk’a minnettar olmak gibi manalara gelir.
Tahdis-i nimet, şükran-ı nimeti de içinde barındırıyor. Yani nimetleri verenin Cenâb-ı Allah olduğunu bilmek, bildirmek, söylemek ve ilân etmek demek olan tahdis-i nimet, aynı zamanda nimeti verene teşekkür etmek demektir. Bir nevi şükürdür.