İsveç’ten okuyucumuz: “1- Bizim burada bazı bacılar var. Başlarını örtmek istiyorlar. Ama burunlarına da hızma taktırmak istiyorlar. Bunun için burunlarını deldirmeleri gerekiyor. Bunun dini hükmü nedir? 2- Göbeklerini deldirmek ve oraya da halka taktırmak istiyorlar. Ama bunu sadece eşleri görecekmiş. Dışarıda öyle dolaşmayacaklarmış. Bunun dini hükmü nedir? 3- Allah her halimizi görüyor. Evde bir yabancı yokken namaz kılarken neden başımızı örtmek zorundayız? Saçlarım açık olsa, ya da kısa etek giysem olmaz mı? Ya da pantolon? Allah’a karşı kendimizi neden örtüyoruz? Allah zaten bizi görmüyor mu? diye de soruyorlar.”
ZEVKLERİMİZİ KONTROL ETMEMİZ DAHA İYİDİR
Bizim örf ve kültürümüzde hızma yoktur. Takvamızın zevklerimizi dize getirmesi lâzım.
Mübah olsa veya haram olmasa bile, kimi fantezilerimizin takvamıza yakışmadığını görebilmemiz lâzım.
Bazı haramların, başlangıçta mübah bir tercih masumiyetinde kapımızı çaldığını, sonradan harama dönüşecek bir davranışa dönüşme istidadı taşıdığını unutmamak lâzım.
Esasen, insan bedeni ve fıtratı üzerinde keyfî işlem yapmak aslında fıtrî bir davranış da değildir. Fakat kulağa küpe takma örneğinde olduğu gibi, başı açmamak ve dışarıda açık dolaşmamak şartıyla, abartılı bulmakla beraber, burun ve göbeğe halka takmanın mübah olduğunu söyleyebiliriz.