Hamid rumuzlu okuyucumuz: “Tedbir kazayı ve belâyı defeder mi? Tedbirde ölçü ne olmalıdır? Meselâ evimize bir kilit takmamız normal midir? Yoksa iki kilit, çelik kapı, alarm gibi bilumum tedbirleri aldıktan sonra mı tevekkül etmeğe hakkımız vardır?”
BİZİM VAZİFEMİZ TEDBİR ALMAKTIR
Tedbiri bir fiilî duâ olarak değerlendirdiğimizde; Allah dilerse şüphesiz kazayı ve belâyı defeder. Fakat bu bir sonuç hükmüdür. Sonuç hakkında hüküm vermek esasen bizim vazifemiz değildir. Bizim vazifemiz önden gerektiği gibi tedbir almak, tedbirden sonra da tevekkül etmektir. Tedbirde eksiklik ve boşluk bırakmamak, ihmalkâr olmamak, vurdumduymaz olmamak, “yazılan başa gelir” sözünün uhdesinde saklı bulunan yanlış tevekkül anlayışına ve tembelliğe kapılmamak bizim vazifemizdir.
Tevekkülü doğru anlamalıyız. Tevekkül düsturunu bize öğreten Kur’ân’dır.