Fatma Aliye Hanım: “Ahsen-i takvim sırrını açar mısınız? Bu
sırrın mahiyeti nedir ve getirdiği müjde var mıdır?”
YARATILMIŞLARIN EN GÜZELİ OLMA SIRRI
Ahsen-i takvim sırrını bilen ve bu sırra uygun yaşamaya gayret eden insana tükenmeyen mükâfat müjdesi vardır. Müjde Kur’ân’a aittir.
Ahsen-i takvim sırrını Kur’ân şöyle bildiriyor: “Muhakkak ki, Biz insanı ahsen-i takvimde yarattık. Sonra da onu esfel-i safiline döndürdük. Ancak, iman edip salih amel işleyenler başka. Onlar için tükenmeyen bir mükâfat vardır.”1
Ahsen-i takvim sırrı, insanın yaratılmışların en güzeli olarak yaratılmasıdır.
Yaratıldığı güzelliğe göre sorumluluğunu bilmeyen insan ise yaratılmışların en aşağısına, Kur’ân’ın diliyle esfel-i safiline düşmektedir.
İman edip salih amel işleyenler ahsen-i takvim sırrını koruyanlardır.
Bunların ulaşacakları mükâfatta kesinti yoktur; devamlılık vardır.
İBADET İKİ TÜRLÜDÜR
Bediüzzaman’ın ifadesiyle dünyaya bir memur ve misafir olarak gönderilen insan ahsen-i takvim sırrını taşıması dolayısıyla, çok ehemmiyetli istidatlarla yaratılmış, istidatlarına göre kendisine çok ehemmiyetli vazifeler verilmiştir.2
İnsan bu vazifesini iki türlü yapmaktadır:
1- Gaibane bir ibadet ve tefekkürle.
2- Hazırane bir ibadet ve duâ ile.
Namazda okumak vacip olan Fatiha Sûresi insanın bu iki türlü ibadetini ifade ediyor.
Beşinci Nükte ise bu çerçevede Fatiha Sûresini tefsir ediyor.