Mehmet Bey: “33. Sözün 22. Penceresinde bahsi geçen, “Hangi
tesadüf şu acaib-i masnuat ile dolu sefine-i Rabbaniyeyi bir
meşher-i acaib yaparak yirmi dört bin sene bir mesafede, bir senede
sür’atle çevirip, onun yüzünde dizilmiş eşyadan hiçbir şey
düşürmesin?” cümlesindeki yirmi dört bin seneden maksat nedir? Bu
konuyu biraz açarsanız memnun olurum.”
YERKÜREDEKİ TEVHİT AYETLERİ
Otuz Üçüncü Söz’ün Yirmi İkinci Pencere’si yerküredeki tevhit ayetlerini nazara veriyor. Bedîüzzaman hazretleri bu derse, yerkürenin yüz bin ağzı bulunduğunu, her bir ağızda yüz bin dilin yer aldığını, her bir dilde Allah’ın varlığını, birliğini, kudretini, ilmini, iradesini ve sair sıfatlarını gösteren yüz bin zikir, tespih ve delil bulunduğunu kaydederek başlıyor ve yerkürenin anatomisini coğrafya ölçüleriyle işliyor.