Süleyman Kösmene Yeni Asya Gazetesi

Zekâtın kefareti acıtır

Abdurrahman Bey: “Zekâtın kazası olur mu? Mallarımızın bir vesile ile elimizden çıkması, zenginlik anında veremediğimiz zekâtlarımız yerine zekât sayılır mı? Yoksa kendi...

18 Mayıs 2015 | 98 okunma

Abdurrahman Bey: “Zekâtın kazası olur mu? Mallarımızın bir vesile ile elimizden çıkması, zenginlik anında veremediğimiz zekâtlarımız yerine zekât sayılır mı? Yoksa kendi isteğimizle verdiğimiz mallar mı zekât olur? Vakti girmiş ibadeti ihmal edersek tokat yer miyiz?”

VERİLMEYEN ZEKÂT KANSER HÜCRESİ GİBİDİR 

Zekât, mal ile yapılan bir ibadettir.  

Vakti gelmiş zekât verilmediğinde, bir kanserli hücre gibi, zimmeti kişinin üzerinde kalır. Ne zaman verse bu ibadeti eda etmiş, kendi malını kanserli hücreden temizlemiş olur. 

Eğer vermez ise, vermediği sürece bu kanser hücresi büyür ve temiz malı da götürür.

Kişinin zenginliği devam etmez mi? 

Edebilir. Fakat zekâtını vermediği sürece, bu yükümlülüğü üzerinde taşımaya devam eder. 

Bu süreç tehlikelidir. Bu süreç acıtır.

Zekâtı geciktirmek risktir, sırtı kalınların işidir. Her türlü musîbete dâvetiye çıkarmaktır.

Verilen zekât ve sadaka nasıl belâları def ediyorsa, verilmeyen zekât da aynen öyle belâları celp ediyor. 

Önce para bereketsizleşiyor. Çok para iş yapamaz hale geliyor.

Sonra giderek malı ve hatta canı götüren bir musîbete dönüşebiliyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Zerreler beka âleminin cüzleridir 22 Nisan 2018 | 233 Okunma İnsan yaratılışı kopya edemez 02 Ekim 2017 | 244 Okunma Duânın en tatlı meyvesi nedir? 30 Eylül 2017 | 509 Okunma Celcelutiye’de niçin Süryanice kullanıldı? 29 Eylül 2017 | 632 Okunma Ye’cüc ve me’cüc çıkmış mıdır? 28 Eylül 2017 | 718 Okunma