Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mart 2019
seçimlerinde aday göstereceği isimleri tek tek açıklıyor. İsmi
açıklanan adaylarla ilgili seçmenlerin kanaatini takip etmeye devam
ediyorum.
Kimi olumlu, kimi olumsuz
tepkiler alıyor ama genel kanaat, iyi yönde. AK Parti’ye gönül
verenler yapılan büyük değişimi ve sorunlu isimlerin siyaset
sahnesinin dışına atılmasını olumlu karşılıyor.
Yalnız, seçmen
yorumlarını takip ederken dikkatimi çeken farklı bir şey
oldu.
O da şu:
Seçmen kitlesi, adayların iyi
olup olmamasından ziyade, mevcut hükûmetin icraatlarından yana dert
yanıyor. Pek çok seçmenden, "Şu sözü verip yerine
getirmediğiniz için bu kez size oy
yok" diyor.
Verilip de yerine getirilmeyen
sözleri, daha doğrusu seçmenin oy vermemek için gerekçe gösterdiği
şeyleri alt alta sıralayınca ortaya şöyle bir tablo
çıkıyor:
1- Emeklilikte Yaşa
Takılanlar meselesi
Pek çok seçmen, geçmiş dönemde
Binali Yıldırım'ın bu sorunun çözüleceğine dair yaptığı konuşmaya
atıf yapıyor, verilen sözün neden yerine getirilmediğini
soruyor.
Hatırlarsanız, Cumhurbaşkanı
Erdoğan bu konuyla ilgili yaptığı son açıklamada çok sert bir çıkış
yapmıştı.
Hatırlayalım:
"Dünyanın hiçbir yerinde 38
yaşında emeklilik diye bir uygulama yoktur. 48 yaşında emekli olan
bir kişi dahi yaklaşık 30 yıl sistemde kalacaktır. Bugün ülkemizde
ortalama emeklilik yaşı 52’dir. 20 yıl çalışıp 38 yaşında
emekli olan biri 40 sene devletten maaş alacak. Böyle bir uygulama
olamaz. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun hesabına göre, 'emeklilikte
yaşa takılanlar' denilen gruba 6,2 milyon kişi
giriyor.
Bu teklifin yıllık maliyeti
750 milyar liraya ulaşıyor. Biz ekonomide 'ekonomik kurtuluş
savaşı' verdiğimiz bu dönemde böyle bir yükü milletimizin
sırtına bindirmek gibi bir hakkımız var mı? Ben bunu milletimize
soruyorum. Ekonomik savaşın verildiği dönemde, bir tarafta
fırsatçılar türedi, diğer taraftan da bunlar türedi. Böyle bir şey
olamaz, buna adalet, hak denmez" demişti
Cumhurbaşkanı...
İşte bu açıklama ve bu
açıklamanın sonlarına doğru söylenen "Ekonomik savaşın
verildiği dönemde, bir tarafta fırsatçılar türedi, diğer taraftan
da bunlar türedi" sözleri ciddi bir kırgınlığa ve
kızgınlığa neden olmuş gibi görünüyor.
Yani verilen sözün yerine
getirilmesini isteyen milyonların, doların yükselişini fırsat
bilenlerle bir kefeye konması ve "Bir de bunlar
başımıza türedi" diyerek kötülenmesi inanılmaz bir
kopuşa neden olmuş gibi görünüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu
tahribatı yeni bir açıklama ile tamir etmesi ve gönül alması
gerekiyor. En azından EYT konusunda bir düzenleme yapılmayacaksa
bunun nedenini, farklı bir şekilde dile getirmesi
gerekiyor.
2- 3600 ek
gösterge
Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce
polis, hemşire ve öğretmenlere 3600 ek gösterge ile özlük
hakları sözü verilmişti. Ancak bu meseleyle ilgili şu ana kadar
ciddi bir gelişme yok. Meclis'e geleceği söyleniyor ama müjdeli
haberi bekleyenler, yine oyalanacaklarını
düşünüyor.
Bu kanun seçim öncesi Meclis'ten
geçirilmezse oy vermeyeceklerini söyleyenlerin sayısı hiç de az
değil.
Kanunun bir an önce Meclis'e
getirilmesi ve sözün yerine getirilmesi
gerekiyor.
3- KHK ve
FETÖ mağdurları
Sürekli dile getirdiğim bu
mağduriyeti yaşayanların isyanı artık çığlığa dönmüş durumda.
Haklarında hiçbir belge ve delil olmamasına rağmen başlarındaki
amirlerin ya da çevredeki birilerinin ihbarı ile haksızlığa
uğrayanlar, alınlarına çalınan bu kara lekenin temizlenmesini
istiyor.
Ayrıca yargı huzurunda beraat
etmesine, OHAL İşlemleri Komisyonu'nda aklanmasına rağmen
hâlâ görevlerine dönemeyenler de isyan eden diğer kesimi
oluşturuyor.
AK Parti hükûmetinin bu işi
sürüncemede bırakmadan bir an önce ele alması ve bu mağduriyeti
gidermesi gerekiyor.
4- Azalması beklenirken
artan hayat pahalılığı
Doların yükseldiği dönemde temel
gıda maddelerine ve gündelik ihtiyaç malzemelerine getirilen
zamların, dolar düştükten sonra da aynı fiyatta sabit kalması,
seçmeni canından bezdirmiş durumda...
AK Parti hükûmetinin, fahiş fiyat
artışlarından sonra indirime gitmemekte direnen firmaları
ciddiyetle takip etmesi ve vatandaşı âdeta soyan bu fırsatçılara
göz açtırmaması gerekiyor.
5- Elektrikte kayıp kaçak
bedeli
Yaktığı elektrik borcu kadar,
kayıp kaçak bedeli ödeyen abonelerin isyanı artık sosyal medyada
herkesin dilinde. Firmaların kayıp kaçak bedelini, kaçak
kullananlar yerine kullanmayanlara ödettirmesi düpedüz bir
soygun!
AK Parti’nin bir an önce bu
soygunun önüne geçmesi gerekiyor.
İşte bu beş sorun...
Bu beş sorunun çözülmemesi, AK
Parti'ye tahminlerin ötesinde bir sıkıntı yaşatabilir önümüzdeki
mart seçimlerinde...
Unutulmamalı ki bu millet,
ülkenin sıkıntılı zamanlarında üzerine düşenden çok fazla yükü
omuzladı. Erdoğan, "İdare
edin" dediğinde de idare etmeyi bildi.
Ülke böylesine zor zamanlardan
geçerken hiçbiri kişisel ikbal tasasına düşmez, bundan adım gibi
eminim.
Yeter ki ikna edici, sıcak ve
samimi bir dil kullanılsın.