Bir AK Parti'ye, bir de karşısındaki en güçlü rakibi CHP'ye bakın. Sonra dönün MHP'ye bakın, sonra da MHP'yi bölmek için kurulan İYİ Parti'ye... Daha ilk bakışta aralarındaki kumaş ve kalite farkını görürsünüz.
Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 18 yıldır ülkeyi yöneten AK Parti, binbir badireye rağmen âdeta yekvücut olmuş hâlde yoluna devam ediyor. Tepeden tırnağa bütün partililer Erdoğan'a şartsız inanmış ve onun gösterdiği istikamete doğru yürüyor.
Bir dönemin Başbakan'ı partiden ayrıldı. Bir zamanların Ekonomi Bakanı kopup gitti. Eski zamanların güçlü bakanları, vekilleri, belediye ve ilçe başkanları yolunu ayırdı. Ama parti hâlâ dimdik ayakta ve en çok oyu alan parti konumunda...
Bir de dönüp CHP'ye bakın. Parti değil, karınca yuvası maşallah. Kimin eli kimin cebinde belli değil.
Muharrem İnce bir yandan “Memleket Hareketi” başlatıyor. Ekrem İmamoğlu diğer yandan partinin içini oyuyor. Canan Kaftancıoğlu desen düşman başına. Kavgalı olmadığı kimse yok.
Kadının Atatürk'le bile sorunu var düşünün!