Kemal Kılıçdaroğlu ülkede bir beka sorunu olmadığını söylüyor.
Sonra, "Eğer bir beka sorunumuz varsa bu senin suçun. Çünkü
ülkeyi 17 yıldır sen yönetiyorsun" diyerek Erdoğan'ı
suçluyor.
Onun ağzından bu sözü dinleyenler de "E, ama adam haklı
birader. Eğer bu ülkede bir beka sorunu varsa, bu 17 yıldır ülkeyi
yöneten Erdoğan'ın suçu" diyerek hak veriyor.
Acaba gerçekten böyle mi?
Müsaadenizle filmi biraz geriye sarıp, süzme salakların dahi
anlayabileceği basitlikte anlatacağım bu beka meselesini...
Merak etmeyin, çok eskilere gitmeyeceğim. Sadece Kemal
Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği 17 yıllık dönem içinde neler
yaşadığımızı anlatmakla yetineceğim.
AK Parti'nin göreve geldiği günden itibaren Türkiye pek çok kez
beka sorunu yaşadı.
Tek tek sayayım...
Bu ülke geçmiş yıllarda bir "e muhtıra" gördü. Bir
zamanlar darbe yaptıklarında Amerika'nın, "Bizim çocuklar
başardı" diye övündüğü kimi darbeci paşalar, yeni bir
darbe planlayarak ülkeyi bir kez daha Amerika'nın ve batının
sömürgesi haline getirmek istedi.
Bu bir beka sorunuydu ancak, darbe bildirisine direnen Erdoğan
oyunu daha başlamadan sona erdirdi.
Devam ediyorum.
6-8 Ekim olaylarında "Serhildan" ilan ederek
ülkenin Güneydoğu Bölgesi'ni işgal girişimi başlatan terör örgütü
PKK ve onun siyasi uzantısı olan HDP'liler, ülkenin bekası için
ciddi bir tehdit oluşturdu.
Türkiye bu beka sorununu da Erdoğan döneminde ve Erdoğan'ın iradesi
sayesinde bertaraf etti.
Sonrasında yaşanan hendek ve çukur savaşları, ülkenin bir beka
sorunuyla karşı karşıya olduğunu tekrar hatırlattı. Cumhurbaşkanı
Erdoğan liderliğindeki Türkiye, gerek 6-8 Ekim olaylarını, gerekse
hendek ve çukur savaşı başlatan tüm teröristleri toprağın altına
gömdü.
Devam...
15 Temmuz darbe ve işgal girişimi, ülkemizin elimizden kayıp gitmek
üzere olduğunun en büyük deliliydi. NATO ve Amerika'nın bu darbe ve
işgal girişiminde nasıl rol aldığını en geri zekâlı olanı bile
anladı.
Hani birileri tankların arasından sıvışıp kaçarken, Cumhurbaşkanı
Erdoğan "Bizler ölümüne, ölümüne" diyerek bir kez
daha tarihi bir rol üstlendi ve beka sorununu bertaraf etmeyi
başardı.
Kesmediyse bir örnek daha vereyim.
Yanı başımızda bir terör devleti kurulmak isteniyor. Amaçları,
Suriye ve Orak'ın bir bölümünü, Türkiye'nin ise Güneydoğu
Bölgesi'ni işgal edip "Büyük Kürdastan"ı kurmak
isteyen bu teröristlere Amerika 3 yıldır mühimmat
yağdırıyor.
Erdoğan liderliğindeki Türkiye, sınırları içindeki teröristlere
uyguladığı tarifeyi bu teröristlere de uyguladı ve tamamını
toprağın altına gömdü.
Gömmeye de devam ediyor.
Dikkat ederseniz Gezi'yi, 17/25 Aralık'ı ve son aylarda yaşanan
ekonomik suikastları saymıyorum.
Demek ki neymiş?
Bu ülke tarihin her döneminde beka sorunu yaşamış, yaşamaya da
devam ediyor. Geçmişte, ülkesinin bekası için canını ortaya koyan
Adnan Menderes ve Turgut Özal gibi liderler, içimizde olup
yanımızda olmayanlar tarafından ortadan kaldırılmış.
En son ülkesinin bekası için çabalayan bir Erbakan çıkmış, onu da
"Şeriat geliyor, laiklik gidiyor" diyerek post
modern darbe ile indirmişler. Ve her seferinde ülkeyi, ülke için
beka sorunu oluşturanların ellerine altın tepside sunmuşlar.
Ve şimdi bir adam çıkmış, "Bu ülkede bir beka sorunu
yoktur" diyor. Evet, katılıyorum! Büu ülkede bir beka
sorunu yok. Zaten Hatay'da yapılmış 6 tane baraj da yok di mi?
Huuuu!
Erdoğan "beka sorunu var" derken senin, eline
geçen ilk fırsatta bu ülkeyi birilerine çekeceğinden bahsediyor
adamım, anlamıyor musun?
Beka sorununu oluşturan bizzat sensin, sen!
PKK ile, HDP ile, Fetö ile iş tutan sensin. YPG'yi terör örgütü olarak görmeyen, çukur savaşına girişenleri, "Hendekçi arkadaşlar" diye kutsayan sensin.
Terör örgütünün siyasi partisine baraj atlatan sensin!
Fetö'nün ağzıyla konuşan, "Onlar masum insanlar. Biz göreve geldiğimizde hepsi dışarı çıkacak" diyen sensin. 15 Temmuz gecesi ülkesini savunanlara katil, ülkeyi ele geçirmek isteyenlere "Mehmetçik" diyen sensin.
Avrupalı liderlere gidip, "Gelin ülkemize el koyun, bizi bu adamdan kurtarın" diye yalvaran sensin. "Türkiye güvenli bir ülke değil. Bizim ülkemize gelmeyin" diyerek bizi Avrupa'ya karalayan sensin!