Cumhur ittifakından sonra,
muhalefet bloku da ittifak çalışmalarını tamamladı. CHP-İyi
Parti-Saadet Partisi ve Demokrat Parti seçimlere tek çatı altında
gitmeye karar verdi.
Sormamız gereken bazı sorular
var.
Diyelim ki bu ittifak çoğunluğu
ele geçirdi. Ve hatta diyelim ki seçim ikinci tura kaldı ve bu
ittifak bir cumhurbaşkanı da çıkardı.
Bu durumda kimin
politikaları yürürlüğe sokulacak?
CHP'nin mi?
Mesela, bir süre önce
Güneydoğu'yu ateş topuna çeviren PKK'lılara "Hendekçi
arkadaşlar" diyen, SİHA'dan rahatsız olan, etkisiz
hâle getirilen teröristlere, "Masum
köylü" diyen, YPG'nin terör örgütü olmadığını
savunan ve hatta cenazelerinde gözyaşı döken CHP'nin
politikalarına hangi parti ne diyecek?
"Bu ülkeyi böldürmeyiz,
teröristlere göz açtırmayız" diye propaganda yapan
İyi Parti bu söylemlere ne diyecek?
Ya da Saadet Partisi ne
diyecek?
28 Şubat döneminde başörtülüler
açılıp saçılsın diye "İkna
odaları" kuranlarla, okunan ezandan rahatsız olup,
şehitlik kavramından tiksinenlerle birlikte olup ülkeye yeni bir
rota çizebilecek mi Temel Karamollaoğlu?
FETÖ konusunda
hepsinin çok kolay anlaşacağına eminim. Onun
için "FETÖ ile mücadele konusunda birlikte hareket
edecekler mi?" diye sormuyorum.
Hemen hepsi ABD'nin çıkarları
için ortak hareket edecek mi?
Mesela, Suriye'de Beşar Esad
rejimini tanıyacaklar mı? Ya da YPG terör örgütünün El-Bab ve
Afrin'e yerleşmesi için anlaşabilirler mi?
Daha önce kendi
ideolojilerinden gelen Ahmet Necdet Sezer ile dahi büyük kriz
yaşayanlar, 4 partiyi temsil edecek Cumhurbaşkanı ile
anlaşabilecekler mi?
Hadi Meral Akşener
Cumhurbaşkanı oldu diyelim.
CHP bu durumu sorunsuz kabul
edebilecek mi? Aralarında herhangi bir kriz çıkmayacağına garanti
verebilecekler mi?
Ya da Muharrem İnce'nin
Cumhurbaşkanı olduğunu varsayalım.
Bugüne kadar yanında, yakınında
bulunduğu bütün siyasi parti liderlerini satışa getiren Meral
Akşener bu durumu hazmedebilecek mi?
Cumhurbaşkanlığı'nı kaybedeceği
için Meclis'e milletvekili olarak giremeyecek duruma gelen Akşener
bu durumu kabullenebilecek mi?
Bu dört partinin 5 yıl boyunca
gerçek bir iş birliği yaparak ülkeye hizmet edebileceğine gerçekten
inanan var mı?
Ben inanmıyorum.
Zaten bu ittifakın yüzde 50
sınırına yaklaşabileceğine de iğnenin ucu kadar ihtimal
vermiyorum.
Çünkü, HDP'nin içinde
olmayacağı bir ittifakın başarılı olması mümkün
değil.
CHP oy patlaması yapıp yüzde 30
alsa dahi, İyi Parti yüzde 10 barajını aşsa dahi, Saadet yüzde 5
alsa dahi başarılı olmaları mümkün değil.
Dikkat edin, her partiye
fazladan 5 puan vermeme rağmen yüzde 50 sınırına yaklaşamıyorlar.
Normal şartlarda bu partilerin oy oranları yüzde 32'yi bulmaz ama
ben yüzde 45 verdim.
Başarılı olmak için değil,
yüzde 50 sınırına birazcık yaklaşabilmeleri için yapmaları gereken
tek şey, HDP ile gizli flört yapmak.
Başka şansları
yok!
Daha doğrusu gizli ittifak
yapacaklar! Şahsi kanaatime göre bu ittifakı şöyle
yürütecekler.
HDP'lilerin milletvekili
seçimlerine bağımsız aday olarak girmesi için plan yapacaklar.
Böylece bu partiyi Meclis'e sokmuş olacaklar. Bunu yaparken, baraj
sorununu aşan HDP'nin seçmenini, güçlü oldukları yerlerde CHP veya
İyi Parti'ye kanalize edecekler.
Selahattin Demirtaş da
Cumhurbaşkanı adayı olacağı için oylar iyiden iyiye dağılacak ve
Erdoğan ilk turda seçilemeyecek. Yani onların planı böyle
ama bu plan da onlara yetmiyor.
Geriye tek çareleri
kalıyor.
AK Parti'den yüzde 9-10'luk bir
kesimi ikna etmek. Ancak bunu başarırlarsa yüzde 50-51
bandına ulaşabilecekler.
Peki, AK Parti'den yüzde
9-10'luk bir kesimin, bu ittifaka kayma ihtimali var mı? Yani
bugüne kadar savunduğu bütün değerleri ayaklar altına alıp, “Ben
başka partiye gidiyorum” diyenler olabilir mi?
Ben de bu soruyu, Erdoğan'a ve
AK Parti'ye gönül veren seçmene sormak istiyorum:
Gerçekten böyle bir ihtimal var
mı?