Sanatçı Edip
Akbayram'ın, "Ben, Türkiye'nin tüm siyasi hayatında bu
kadar baskıcı bir yönetimi hiç görmedim" diye
saçmaladığı açıklamaları okudum.
Allah kimseyi böyle rezil, böyle
sefil, böyle zelil duruma düşürmesin.
Yani iktidarı belli başlı
konularda baskıcı olmakla suçlayabilirsiniz, bunu kabul ederiz.
Hizmetlerini beğenmezsiniz ve yerin dibine batırırsınız bunu da
kabul ederiz. "Ben bu cenahtaki insanları sevmiyorum
ve oy vermiyorum" dersiniz, saygı
duyarız.
"40 yıldır sanat adına
bir şey üretemeyen adamın tuhaf açıklamalarla gündeme gelme
gayreti" der, anlayış da gösteririz.
Lakin geçmişini, geçmiş yılların
diktatörlüğü de aşan yönetimini inkâr
edercesine, "Ben, Türkiye'nin tüm siyasi hayatında bu
kadar baskıcı bir yönetimi hiç görmedim" derseniz,
karşınızda size lanet okuyan devasa bir kitle
görürsünüz.
1980 yılında, TSK'nın içinden
çıkan Kenan Evren adında bir diktatör ülke yönetimine el
koyduğunu söylemiş. Yaşı tutmayan gencecik çocukları yaşlarını
büyüterek darağacına çekmiş, "Asmayacaktık da
besleyecek miydik?" demiş. "Fazla harala
gürele olmasın diye bir sağdan, bir soldan
astık" demiş.
Onun döneminde 5 bin insan
ortadan kaybolmuş!
Bakın “asılmış” ya
da “öldürülmüş” demiyorum, kaybolmuş
diyorum. Üzerinden bunca yıl geçmesine rağmen hâlâ o insanlara
ne olduğunu kimse öğrenememiş.
Siz bu dönemde şarkı türkü
yaptığınız için; bir eliniz yağda, bir eliniz balda olduğu
için bu diktatörün yaptığı katliamları es geçecek ve harika
yıllarmış gibi anacaksınız.
28 Şubat döneminde bu ülkenin
milyonlarca insanına hakaretler edilmiş. Okulları kapatılmış,
eğitim hayatları devlet eliyle ve cebren ellerinden alınmış.
Başbakan seçtikleri adam postmodern darbe ile
indirilmiş.
Buna direnenler hapislere atılmış
ki çoğu hâlâ hapislerde çürümeye devam
ediyor.
"Allah" diyen herkes âdeta
açlığa mahkûm edilmiş. Dindar olduğundan şüphelenilen medya
mensupları dahi işlerinden edilmiş.
Siz bu dönemi bal kaymak gibi
anlatacaksınız.
Madem ömrü hayatınızda böyle
baskıcı bir dönem görmediğinizi söylüyorsunuz. Nedir sizin
gördüğünüz baskı söyler misiniz?
Sanat adına bir şeyler yapmaya
çalıştınız da birileri engel mi oldu? Şarkı söylemek istediğiniz
tavernalar mı kapatıldı? Çıkarmak istediğiniz kasetlerinize yasak
mı kondu?
Keyif
yaptığınız meyhaneler, birahaneler mi kapatıldı?
Çocuklarınızın gittiği okullar mı kapatıldı? Eğitim hayatları
ellerinden mi alındı? Siz ve çevrenizdekiler kılık kıyafetinizden
dolayı devlet kurumlarına mı alınmıyorsunuz?
Nedir derdiniz söyleyin, biz de
bilelim...
"Cumhurbaşkanı beni
çağırırsa gitmem" diyorsunuz. Pardon da hangi
sıfatla çağıracak sizi? Sanat deseniz, 40 yıldır taş üstüne taş
koymamışsınız. Yaş deseniz kemale ermiş. Ülke ve millet adına şöyle
elle tutulur tek adımınız yok, tek projeniz yok.
Hangi toplumun içindesiniz,
hiç görmüyoruz. Ne parkta ne camide ne kilisede ne cemevinde
ne bir açılışta ne aşevinde ne kimsesizler yurdunda ne
hayvanlar barınağında...
Darbe olur yoksunuz.
Şehit cenazelerinde yoksunuz,
şehit ailelerinin yanında yoksunuz. Milletin ve devletin yanında
yoksunuz. Arada bir sizi bir belediye çağırırsa çıkıp 80'lerin
şarkılarını dillendirip paranızı kazanıp yine
kayboluyorsunuz.
Kim sizi Cumhurbaşkanlığı
Külliyesi'ne davet etsin söyler misiniz?
Bu ülkeye nelerin yapılıp nelerin
yapılmadığını eleştirmeden önce, siz bu ülke için ne yaptınız bu
yaşınıza kadar onu söyleyin lütfen?
Siz bu ülkeye ne verdiniz, bu
ülkenin insanı size bunun karşılığında ne verdi?
Bu muhasebeyi bize dürüstçe
yapın.
Bu hükûmet
baskıcıymış!
Şapka kanunu gördü, Türkçe ezan
gördü bu millet. Uymadıkları için bombalanan şehirler
gördü.
Siz neden bahsediyorsunuz
beyefendi?
Yani konuşurken ağzınızla mı
konuşuyorsunuz, yoksa konuştuğunuz yerin ağzınız olduğuna mı
inanıyorsunuz?
Ayıptır ayıp...
Öldüğünüzde milletin ardınızdan
lanet okuması için mi yapıyorsunuz bu saçma sapan açıklamaları
gerçekten anlamıyorum.