Selahattin Demirtaş henüz hapse
atılmamışken ekran önüne çıktı, "HDP, Abdullah
Öcalan'ın en büyük
projesidir" dedi.
Yetmedi...
"HDP'liler, öldürülen
PKK'lıların cenazesine veya taziyesine gitmezse onlar hakkında
parti disiplinini devreye sokar hesap
sorarım" dedi
O da yetmedi...
Son genel
seçimlerde Kandil'deki teröristler ne dediyse, HDP'liler bire
bir aynısını yaptı. Mesela, "CHP ile ittifak yapılsın,
yoksa baraj sorunu yaşanacak" dediler.
CHP bu çağrı yapıldıktan hemen
sonra ve hatta HDP bile açıklama yapmamışken gönül ittifakı
açıklaması yaptı. Kemal Kılıçdaroğlu, "HDP'ye baraj
atlatmalıyız. Her evden HDP'ye bir oy" kampanyası
başlattı.
Baraj altında kalması kesin olan
HDP, bu çağrılar sonrası CHP'den gelen oylar sayesinde
Meclis'e girdi.
Yerel seçimler öncesi CHP'den
onlarca açıklama yapıldı. HDP ile gönül ittifakımız var denildi.
Kemal Kılıçdaroğlu ittifakın nasıl olacağını görüştüğü HDP'li Ahmet
Türk ile bir otel lobisinde basıldı ve bunu inkâr
etti.
Gelelim son
günlere...
HDP, İstanbul, Ankara ve
İzmir'de aday çıkarmayacağını, bu bölgelerde CHP'nin, daha
doğrusu Millet İttifakı'nın aday gösterdiği isimleri
destekleyeceğini söyledi.
Sadece İstanbul Ankara İzmir
değil. Ülkenin pek çok kentinde aynı iş birliğinin devam edeceği
söylendi. Böylece, genel seçimde CHP'nin yardımıyla baraj
atlayan HDP "Kan
Kardeşi" CHP'ye diyetini de ödemiş
olacak!..
Düne kadar, "Bizim
HDP ile bir gizli ya da açık anlaşmamız
olmayacak" diyen CHP, yaşanan yasak aşk ortaya
çıkınca bu kez ağız değiştirmeye başladı.
Neymiş efendim?
HDP bu ülkenin yasal ve meşru
partisiymiş. İş birliği yapmakta ne sorun varmış. HDP ile iş
birliğine karşı çıkanlar, bu partiye oy veren 6 milyon insanı da
terörist ilan ediyormuş. HDP'ye ve ona oy verenlere terörist
denemezmiş!
Tam da bu savunma
yapılırken HDP'den bir açıklama yapıldı önceki
gün. Dediler ki: "Tecritte bulunan Abdullah
Öcalan'ın adaleti için
yürüyüş yapacağız!"
Şapa oturmak dediğin bu olsa
gerek!
"Terörle bir ilgileri
yok" dedikleri parti, dünyanın en azılı, eli en kanlı
teröristi için yürüyüş yapma kararı alıyor, daha ne
olsun!
İnşallah Kemal Kılıçdaroğlu'nu da
bu yürüyüşe davet ederler.
Zira kendisi, teröristler için,
ajanlar için, hainler için maraton yürüyüşleri yapmakta pek bir
mahirdir. "Tayyip gidecekse, PKK'ya bile
razıyız" diyen Kemalist CHP'liler de bu yürüyüşe
destek verir herhâlde...
Şimdi yeni bir söylem
ürettiler...
"Madem HDP terörist
partidir, o zaman devlet neden
kapatmıyor" diyorlar.
Yook, yok o iş artık öyle
olmuyor.
Türkiye'nin şu anda HDP'yi
kapatmak gibi bir derdi yok ve olmamalı. O işler eskiden
yapılıyordu. Partiler kapatılıyor seçmenler mağduriyet yaşandığına
inanarak kapatılan partinin yerine açılan yeni partiye daha büyük
destek veriyordu.
Türkiye artık buna imkân
vermiyor. Aksine, HDP'yi balık yakalamak için yem olarak
kullanıyor.
Partinin yönetimine geçip de
Kandil'in korkusuyla PKK'ya destek verenleri tek tek avlıyor ve hak
ettikleri şekilde cezalandırıyor.
Örnek, Selahattin
Demirtaş.
Örnek, Figen
Yüksekdağ.
Örnek, Gültan Kışanak ve
diğerleri…
Efendim HDP'ye oy verenlerin
oyunu istemek suç muymuş?
Tabii ki değil, böyle bir şey
söyleyen yok ki. Sen HDP ile iş birliği yapmadan, baraj altında
kalan HDP'ye baraj atlatmadan sadece seçmenlerle bir iş birliği
yapabiliyorsan elbette suç değil.
AK Parti'nin yaptığını yap
mesela!
HDP ile gizli ya da açık ittifak
yapmadan bugüne kadar HDP'ye oy veren seçmen kitlesinin oyuna talip
ol. Allah'ın bir tek kulu buna itiraz etmez,
edemez!
Ama sen "falanca
yerde ben senin, filanca yerde de sen benim adayımı
destekle" diyerek Kandil'in partisiyle anlaşma
yaparsan, Kandil'den gelen talimatlara harfi harfine uyarsan,
Abdullah Öcalan için yürüyeceğini söyleyen insanların arasından
çıkacak belediye başkanlarını desteklersen...
İşte o olmaz.
Bunu yaptığın takdirde sen de
onlar kadar terörist, onlar kadar hain olursun!..
SİZİ YÜRÜTEN ADAM
DEĞİLDİR!
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Abdullah Öcalan için yürüyeceğini söyleyen HDP'lilere seslendi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Abdullah Öcalan için yürüyeceğini söyleyen HDP'lilere seslendi.
Dedi ki:
"Şimdi Apo içeride diye,
güya milletvekilleri yürüyüş yapacaklarmış sağda solda. Sizi
yürüten adam değildir!"
Hep söylerim.
Başkalarının vurduğuna dikiş
atarlar. Süleyman Soylu'nun vurduğunun üzerine direkt toprak
atıyorlar çünkü vurdu mu sağ bırakmıyor!
Ne diyelim...
Allah soyunu soylandırsın,
gücüne güç katsın Süleyman Soylu.