Türkiye bu hafta iki büyük olayı, daha doğrusu iki büyük
ziyareti konuştu.
Birinci ziyaret Erdoğan tarafından gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı, yanına sanatçı ve gazetecilerden oluşan bir grubu
alarak sınır karakoluna gitti, Afrin'i YPG'ye mezar yapan
askerlerle bir araya geldi.
Bu ziyaretin belli bir kesimin hoşuna gitmeyeceğini tahmin
ediyorduk ki tahminimizde yanılmadık.
CHP sözcüsü Bülent Tezcan, Erdoğan'ın asker kıyafeti
giymesini içine sindirememiş olacak
ki "Cumhurbaşkanlığı makamı şımarıklık makamı
değildir" diye açıklama yaptı.
"Ana muhalefet partisidir, beğenmediği meseleleri eleştirme
hakkı vardır elbet" diyebilirsiniz.
O zaman gelin ikinci önemli ziyarete şöyle bir göz
atalım.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz ki biz
onu "Muhasebeci
Kenan" olarak tanıyoruz. Kendisi HDP Eş Genel
Başkanı Selahattin Demirtaş'ı yattığı cezaevinde ziyaret
etti.
Ziyaretinin nedenini kamuoyuna şöyle
açıkladı:
"Bir an önce yargılanmasının tamamlanıp serbest kalmasını
arzu ediyoruz. Biz hiçbir zaman tutuklu gazeteci ve
milletvekillerinin bu şekilde cezaevlerinde olmalarını arzu
etmiyoruz. Ziyaretimizin kendisine hem moral olması hem de destek
verip bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını vurguladık. Umarım
tahliye olur."
Bu olayı öğrendikten sonra Bülent Tezcan'a
dönüp, "Cumhuriyet Halk Partisi makamı,
teröristlere yardakçılık yapma ve hatta teröristlik yapma makamı
değildir" diyesim geliyor.
Sen askere moral vermek için sınıra giden Erdoğan'ı tefe
koyacaksın. Perde arkasında ise PKK'nın siyasi kanadının
başındaki eli kanlı teröristi ziyaret edeceksin.
Devletin askerini ve polisini arkadan kahpece vurarak
katleden teröristlerin kravatlı temsilcisini şu dönemde ziyaret
etmenin nedeni nedir?
Nedir bu ziyaretin sebebi söyleyin?
Kürtlerin oyunu alabilirim hesabı mı? Yoksa sokaklar nasıl
ateşe verilir, Yasin Börü gibi masumlar nasıl katledilir dersleri
almak mıdır?
Muhasebeci Kenan diyor ki: "Selahattin
Demirtaş'ın özgürlüğü elinden alındı."
Be vicdansız.
Be ciğersiz herif...
Yasin Börü 16 yaşındayken özgürlüğünden değil, hayatını
yaşamaktan mahrum edildi be!.. Elinde ne silah vardı ne
molotof ne sapan ne de taş! Kurban Bayramı'nda ihtiyaç sahiplerine
kurban eti dağıtıyordu.