Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil kafaya bir şeyi
takmaya görsün. Aylar, hatta yıllar boyu kafasına takılan bu
meseleyi kabak tadı vermesine rağmen yazar durur.
Geçmişte bunun çok örneğini gördük.
Mesela bir dönem başörtüsüne takmıştı. Sabah akşam
başörtüsü yazar dururdu. Abartmıyorum, her üç yazısından biri
başörtü üzerineydi.
Bizim bildiğimiz başörtüsü kadınlara
farzdı.
Ama
bu beyefendi kadınlardan daha fazla kafaya taktı bu
meseleyi. Neyse ki iktidar devreye girdi de başörtü sorununu
hepten kaldırdı.
Maazallah!
Yasak bitmemiş olsa, bugün hâlâ başörtüsü ile
ilgili tuhaf yazılarını okumaya devam edecektik.
Bir
ara da kömüre takmıştı...
AK
Parti'nin seçmene kömür dağıtarak oy aldığını sayıklayıp
duruyordu. Bu konuda yazdığı 100 farklı yazı vardır
herhâlde. Her gün kömür yazısı okuyunca illallah ettik ve
günün birinde kendisine cevap verdik:
"Ülkenin yüzde 80'i doğalgaza geçti.
Millet kömür falan kullanmıyor lakin sen gece sarhoş kafayla kalkıp
kombiye kömür atmaya çalışıyorsan o senin sorunun
birader" dedik.
O
günden sonra kömür yazıları da bıçak yemiş gibi
kesildi.
Tabii elinden başörtüsü ve kömür meselesi alınınca
uzun dönem yazacak konu bulamadı. Ciddi bir süre ya İzmir Kordon’u
ya da Atatürk'ü yazdı.
Bunlardan da gına gelince "Bana
müsaade" diyerek bir iki hafta ortadan
kayboldu.
Şimdi yeni bir konu bulmuş kendine...
Geçenlerde, Halk TV'de Uğur Dündar’ın sunduğu Halk
Arenası programına katılmış ve yaşam tarzlarının üzerindeki
baskılara değinmiş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kendisi gibi
düşünmeyenleri anlamamakla suçlamış, kendince çözüm önerisi
sunmuş.
Demiş ki:
"Samimiyetle söylüyorum, bu sözlerimde en
ufak bir kinaye yoktur, Tayyip Erdoğan bir tane bira içmiş olsaydı,
bugün çok daha iyi bir Türkiye olurdu."
Her
zaman söylerim.
Bunlar, bu ülkeyi yönetecek bir başbakan ya da
Cumhurbaşkanı değil, kendilerine rakı masasında eşlik edecek bir
adam arıyor. Erdoğan bunlarla oturup karşılıklı birer bira
içseydi var ya...
Ondan iyisi olmazdı!
Erdoğan alkol alan biri
olsaydı, bunların başına taç olurdu. Çünkü bunların
derdi ülkenin yönetiliş tarzı
değil, Erdoğan'ın onlar gibi yaşamıyor
olması...
Erdoğan'ın dindar olmasıdır bunların karın
ağrısı...
Şayet Erdoğan arada bir iki duble rakı deviren
biri olsaydı, memleketin gelmiş geçmiş en iyi lideri olurdu.
Çünkü kendileri memleket meselelerini 70'lik rakı şişelerinin
devrildiği masalarda meze yapmaya pek bir meraklıdır.
Bir
de utanmadan, "Yaşam tarzına müdahale
ediliyor" demiyorlar mı, çıldırıyorum!..
Biz
çıkıp, "Sizin alnınız iki defa seccadeye değseydi bu
ülke daha iyi olurdu" ya da, "Nutuk
yerine iki kere de Kur'ân-ı kerim okusaydınız böyle sefil durumda
olmazdınız" desek kıyamet kopar.
Biz
söyleyince "mahalle
baskısı", "yaşam tarzına
müdahale" oluyor, onlar söyleyince fikir özgürlüğünü
dile getirmiş sayılıyor.
Kaldı ki...
Bir
bira ya da iki duble rakı içince ülke güzel olur tezi baştan sona
yanlış bir tez. Eğer "keramet" bir birada ya da iki duble rakıda
olsaydı, CHP şu anda daha iyi durumda olurdu değil mi?
Mesela alkolün dibine
vuran "Tatanka" Muharrem, şu anda
ülkenin Cumhurbaşkanı olurdu.
Alkolün zararlarını say say bitmez.
Mesela; alkol alınca, Adnan Menderes ve
arkadaşlarını saçma bahanelerle idam edersin.
Mesela; alkol alınca, "Şeriat geliyor" şeklinde
halüsinasyonlar görürsün. Darbeci şerefsiz paşalarla bir olur,
Erbakan gibi bir devlet adamını suçsuz günahsız yere başbakanlık
koltuğundan indirirsin.
Mesela; alkol
alınca "Gezi" tarzı barışçıl eylemler
başlatırsın ama bir bakarsın ki PKK ile bir olmuş APO'nun
posterlerini taşıyorsun.
Mesela; alkol alınca 15 Temmuz darbe girişiminde
balkonlara çıkar, darbecilerin tanklarını avuçların kızarıncaya
kadar alkışlarsın.
Mesela; alkol alınca sapıtır, 30 yıl boyunca
karşısında olduğun FETÖ'yü Erdoğan'a karşı savunur hâle
gelirsin.
Mesela; alkol alınca, yurt dışına gidip ülkeni
kötüler, "Gelin bizim ülkemize müdahale
edin" diye şerefsizce çağrılarda
bulunursun.
Demek ki neymiş Yılmaz Özdil?
Alkol alınca ülke değil, sadece kafalar
"güzel" olurmuş! Onun için bir daha alkol aldığında ekrana
çıkma!
Çünkü saçmalıyorsun!