Hepimiz sabırsızlıkla CHP'nin adayını açıklamasını
bekliyorduk. Yani en azından tek aday açıklanacağını sanıyorduk ama
sürüsüne bereket...
Karşısında kamerayı gören adaylığını
açıkladı.
Aday olmakla, rezil olmak arasındaki
farkı gözetmeden adaylığını açıklayanların sayısı her an
artıyor. Olanı biteni izlerken, "Devlet Bahçeli
sadece erken seçim kararı almamış. Aynı zamanda bunların
aklını da almış" diyorum.
Tam da MHP liderinin dediği gibi, ortalık cümbüşe
döndü baksanıza...
Yani kusura bakmayın ama oturduğu apartmanın
yöneticiliğine dahi
seçilemeyecek isimlerin Cumhurbaşkanlığı'na aday olması
bana normal gelmiyor. İlaç firmaları, çıkardığı ilaçları ilk
bunların üzerinde mi deniyor anlamıyorum ki?
Bu nedir ya?
Sözüm ona yüzde 50'yi temsil ettiğini söyleyen bir
parti bu hâllere mi düşer? İlkokul birinci sınıfta, sınıf
başkanlığına adaylığını koyan bebeler bile bu kadar komik olmaz
kardeşim.
Adaylara bakar mısınız?
Didem Engin isimli milletvekili, "Ülkemizin
içinde bulunduğu karanlık tabloya ışık tutacak bir yol haritasıyla
Cumhuriyet Halk Partisi’nden Cumhurbaşkanlığı aday
adaylığımı açıklıyorum" diyor.
Eminim ki birazdan "Bu kimmiş
ya?" diyerek adını aratacaksınız çünkü hanımefendiyi
sadece saçlarını örme tekniği sayesinde tanıyoruz.
Bunun dışında Meclis'te altına imza attığı bir icraatı
yok.
Peki ya Öztürk Yılmaz'a; daha doğrusu nam-ı diğer
"Muhasebeci Kenan"a ne demeli?
Bir arkadaşım arayıp bana haberi
verdiğinde, "Hayır ya bu bir şaka olmalı. Birileri,
gerilen siyasi ortamı yumuşatmak için
uydurmuştur" dedim.
Ciddi ciddi aday olmuş ya!
"Hesap uzmanı"ndan bir şey olmayınca, "muhasebeci"ye
düştü bu işler demek ki...
"Artık kenardan aday olunmaz, tavşan aday
olunmaz, burası er meydanıdır. Bunu alabilecek insanların çıkması
gerekiyor. 47 yaşındayım, hayatımda hiçbir zaman başarısızlığım
olmadı. Bunu başaracağıma sonsuz inanıyorum. Zerre kadar tereddüdüm
yok, hiç kimseden korkum,
endişem yok..."
Adaylığını bu sözlerle açıklamış!