Nice zamandır HDP'nin kapatılıp
kapatılmaması gerektiğini tartışıyorduk. Bir kesim kararlı bir
şekilde HDP'nin kapatılması gerektiğini savunuyordu. Diğer kesim
ise kapatılmaması gerektiğini...
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Bekir Şahin bu tartışmalar arasında Anayasa Mahkemesi'ne kapatma
davası açtı. Görünen o ki önümüzdeki birkaç ay boyunca bu meseleyi
enine boyuna tartışmaya devam edeceğiz.
Doğrusunu isterseniz ben bugüne
kadar HDP'nin kapatılmaması gerektiğini savundum. Bugün de aynı
görüşteyim.
Niyesini şöyle anlatayım.
Eskiden beri parti kapatmalar, seçmende bir mağduriyet hissi uyandırıyor. Partisi kapatılan siyasetçiler etrafında bir kümelenme oluşuyor.
Bunun örneklerini geçmişte pek çok kez gördük.
Bundan birkaç yıl öncesine kadar yüzde 3-5 civarında oy alan PKK'nın partisi, kapatılan partileri nedeniyle oluşan mağduriyet üzerinden yüzde 10-13 seviyelerine ulaştı.
Suç işleyen partililer daha güçlü şekilde siyaset yapmaya devam ederken, kapatılan ya da yasaklanan sadece tabelalar oldu.
Korkarım ki yine aynısı olacak.
Ben parti kapatma yerine hazine yardımının kesilmesi meselesini epey zamandır dillendiriyordum. Çünkü ben böylesi bir cezanın, kapatma kararından çok daha etkili olacağına inanıyorum.
Eskiden beri parti kapatmalar, seçmende bir mağduriyet hissi uyandırıyor. Partisi kapatılan siyasetçiler etrafında bir kümelenme oluşuyor.
Bunun örneklerini geçmişte pek çok kez gördük.
Bundan birkaç yıl öncesine kadar yüzde 3-5 civarında oy alan PKK'nın partisi, kapatılan partileri nedeniyle oluşan mağduriyet üzerinden yüzde 10-13 seviyelerine ulaştı.
Suç işleyen partililer daha güçlü şekilde siyaset yapmaya devam ederken, kapatılan ya da yasaklanan sadece tabelalar oldu.
Korkarım ki yine aynısı olacak.
Ben parti kapatma yerine hazine yardımının kesilmesi meselesini epey zamandır dillendiriyordum. Çünkü ben böylesi bir cezanın, kapatma kararından çok daha etkili olacağına inanıyorum.