MHP lideri Bahçeli'nin defalarca
gündeme getirdiği af konusu Meclis'in açılmasıyla Genel Kurul'a
gelecek.
Dosya ile ilgili çok fazla bilgi yok. Sadece 8 maddeden oluştuğunu ve bazı kesimleri kapsadığını biliyoruz, o kadar!
Af tartışması başladığı günden bu yana toplumda ciddi bir ayrışma ve tartışma başladığını gözlemliyorum. Bir kesim, affın çıkmasını isterken, diğer kesim ise çıkmaması gerektiğini savunuyor.
Ben ise bu tartışmanın tam orta yerindeyim. Yani topyekûn bir affa da karşıyım, hiç af çıkmamasına da...
Sebebini anlatayım.
Meslek hayatımın on yılını adi olayları takip ederek geçirdim. Bir başka deyişle, polis adliye muhabiriydim. Bu on yıllık süre içinde “kader mahkûmu” dediğimiz insanları da azılı suçluları da gördüm.
Çıkarılan bir affın nelere mal olduğuna da şahit oldum. Mesela, 7 kişiyi öldürdüğü için içeride yatan bir kasabın, çıkar çıkmaz 4 kişiyi daha katlettiğine, tecavüzcülerin ise kurban hanesine yeni isimler eklediğine şahitlik ettim.
Sadece bir örnek vereceğim.
Dosya ile ilgili çok fazla bilgi yok. Sadece 8 maddeden oluştuğunu ve bazı kesimleri kapsadığını biliyoruz, o kadar!
Af tartışması başladığı günden bu yana toplumda ciddi bir ayrışma ve tartışma başladığını gözlemliyorum. Bir kesim, affın çıkmasını isterken, diğer kesim ise çıkmaması gerektiğini savunuyor.
Ben ise bu tartışmanın tam orta yerindeyim. Yani topyekûn bir affa da karşıyım, hiç af çıkmamasına da...
Sebebini anlatayım.
Meslek hayatımın on yılını adi olayları takip ederek geçirdim. Bir başka deyişle, polis adliye muhabiriydim. Bu on yıllık süre içinde “kader mahkûmu” dediğimiz insanları da azılı suçluları da gördüm.
Çıkarılan bir affın nelere mal olduğuna da şahit oldum. Mesela, 7 kişiyi öldürdüğü için içeride yatan bir kasabın, çıkar çıkmaz 4 kişiyi daha katlettiğine, tecavüzcülerin ise kurban hanesine yeni isimler eklediğine şahitlik ettim.
Sadece bir örnek vereceğim.
Serpil Yeşilyurt, 20 yaşındaydı
ve anaokulu öğretmeniydi. 1998 yılının 5 Ekim akşamı, annesiyle
yakında oturan bir akrabanın kına gecesine gitmek üzere evden
çıkmışlardı.
Yolda yürürlerken bir otomobil
durdu yanlarında. Serpil ile annesi şaşkınlık içinde ne olup
bittiğini anlamaya çalışırken, araçtan inenler onları yaka-paça
otomobile bindirdiler. Zorbalar genç öğretmenin başına bira
şişesiyle vurup bayılttılar.
Annesinin de gözlerini bağladılar, Ümraniye Çekmeköy'de ormanlık alana götürdüler. Anne ve kıza önce tecavüz sonra işkence yaptılar.
İşkence dediğim ne biliyor musunuz?
Herkes bıçağı nereye saplaması gerektiğini belirliyordu. Ve bıçaklar seçtikleri noktalara inip kalkıyordu. Biri Serpil Yeşilyurt'un göğüs uçlarını kesip attı. Diğeri gözlerini oydu. Bir başkası şekiller çizdi cansız bedenine. Serpil'i paramparça eden saldırganlar, annesi Hanım Yeşilyurt'un da boğazını kestikten sonra arabalarına atlayıp kaçtı.
Sonra öldü sandıkları anne Hanım Yeşilyurt sağ bulundu ve onun anlattıklarından yola çıkılarak katiller yakalandı, hapse atıldı.
Yıllar sonra Rahşan Affı çıktı.
75 yıl ceza alan alçaklar 2005 yılında serbest kaldı. Ve tabii ki daha sonra buna benzer yeni suçlar işleyerek yeniden hapsi girdi.
Bu örneği şundan dolayı anlattım.
Bugüne kadar yapılan tüm istatistikler, cezaevinden çıkanların, kısa süre içinde yeniden suç işleyip hapse döndüğünü gösteriyor. Hâl böyleyken seçici davranmadan getirilecek bir af çok büyük olayları beraberinde getirebilir.
Evet, affa kökten karşı değilim.
İçeride yatan pek çok “kader mahkûmu” olduğunu biliyorum. Mesela, FETÖ'cü 4.500 hâkimin kurduğu kumpaslar sonucu hapse atılan binlerce mağdur biliyorum. Mesela içeride 28 Şubat mağdurları olduğunu biliyorum.
İftiraya maruz kalan, tuzağa düşürülen, nefsi müdafaa sırasında elini kana bulayan, borcunu ödeyemediği için ya da 18 yaşındaki sevdiği kızla evlendiği için hapse atılan on binlerce insan biliyorum.
Bunlara bir af çıkarılmasına itirazım olmaz.
Ama katillere, ama uyuşturucu satanlara, ama tecavüzcülere, çocuk istismarcılarına af getirilmesi gibi bir düşünceye şiddetle karşı çıkıyorum.
Vatana ihanet suçu işleyen FETÖ ve diğer terör örgütü mensupları hakkındaki düşüncemi söylememe dahi gerek yok.
Aslında MHP'ye tam da bu noktada bir önerim var.
Hazır bu işe el atmışken, Meclis'e getirdikleri af dosyasının kapsamını biraz genişletseler diyorum.
Mesela, hem affı, hem de toplumun büyük bölümünün istediği idamı aynı dosya içine koyup Meclis'e teklif olarak getirseler çok daha iyi olur.
Vatan hainlerine, tecavüzcü ve çocuk istismarcılarına idam isterken, sadece ama sadece “kader mahkûmu” olduğuna emin oldukları kesime af isteseler çok daha güzel olmaz mı sizce de?
Bunu, şundan dolayı söylüyorum.
15 Temmuz'dan bu yana toplumun kahir ekseriyeti, idam isteğini dile getiriyor. MHP, bu talepleri geri plana iterek sadece af meselesini gündemde tutarsa, hiç ummadığı bir sandık tepkisiyle karşılaşabilir.
Çünkü insanlar, zaten ağır aksak çalışan adalet çarkının bu noktada yeni haksızlıklara neden olacağından endişe ediyor. Mesela; FETÖ'cülerin, mesela tecavüzcülerin, çocuk istismarcılarının, uyuşturucu baronlarının ya da azılı katillerin dışarı çıkabileceği ihtimalinden korkuyor.
Ki bunun ihtimali de yüksek...
Şayet MHP toplumu rahatlatmak ve endişeleri gidermek için bahsini ettiğim bu suçluların cezaların artırılmasını önerir, idamın getirilmesi şeklinde bir adım atarsa olay çok daha anlamlı ve faydalı olur.
Benden önermesi yani...
Annesinin de gözlerini bağladılar, Ümraniye Çekmeköy'de ormanlık alana götürdüler. Anne ve kıza önce tecavüz sonra işkence yaptılar.
İşkence dediğim ne biliyor musunuz?
Herkes bıçağı nereye saplaması gerektiğini belirliyordu. Ve bıçaklar seçtikleri noktalara inip kalkıyordu. Biri Serpil Yeşilyurt'un göğüs uçlarını kesip attı. Diğeri gözlerini oydu. Bir başkası şekiller çizdi cansız bedenine. Serpil'i paramparça eden saldırganlar, annesi Hanım Yeşilyurt'un da boğazını kestikten sonra arabalarına atlayıp kaçtı.
Sonra öldü sandıkları anne Hanım Yeşilyurt sağ bulundu ve onun anlattıklarından yola çıkılarak katiller yakalandı, hapse atıldı.
Yıllar sonra Rahşan Affı çıktı.
75 yıl ceza alan alçaklar 2005 yılında serbest kaldı. Ve tabii ki daha sonra buna benzer yeni suçlar işleyerek yeniden hapsi girdi.
Bu örneği şundan dolayı anlattım.
Bugüne kadar yapılan tüm istatistikler, cezaevinden çıkanların, kısa süre içinde yeniden suç işleyip hapse döndüğünü gösteriyor. Hâl böyleyken seçici davranmadan getirilecek bir af çok büyük olayları beraberinde getirebilir.
Evet, affa kökten karşı değilim.
İçeride yatan pek çok “kader mahkûmu” olduğunu biliyorum. Mesela, FETÖ'cü 4.500 hâkimin kurduğu kumpaslar sonucu hapse atılan binlerce mağdur biliyorum. Mesela içeride 28 Şubat mağdurları olduğunu biliyorum.
İftiraya maruz kalan, tuzağa düşürülen, nefsi müdafaa sırasında elini kana bulayan, borcunu ödeyemediği için ya da 18 yaşındaki sevdiği kızla evlendiği için hapse atılan on binlerce insan biliyorum.
Bunlara bir af çıkarılmasına itirazım olmaz.
Ama katillere, ama uyuşturucu satanlara, ama tecavüzcülere, çocuk istismarcılarına af getirilmesi gibi bir düşünceye şiddetle karşı çıkıyorum.
Vatana ihanet suçu işleyen FETÖ ve diğer terör örgütü mensupları hakkındaki düşüncemi söylememe dahi gerek yok.
Aslında MHP'ye tam da bu noktada bir önerim var.
Hazır bu işe el atmışken, Meclis'e getirdikleri af dosyasının kapsamını biraz genişletseler diyorum.
Mesela, hem affı, hem de toplumun büyük bölümünün istediği idamı aynı dosya içine koyup Meclis'e teklif olarak getirseler çok daha iyi olur.
Vatan hainlerine, tecavüzcü ve çocuk istismarcılarına idam isterken, sadece ama sadece “kader mahkûmu” olduğuna emin oldukları kesime af isteseler çok daha güzel olmaz mı sizce de?
Bunu, şundan dolayı söylüyorum.
15 Temmuz'dan bu yana toplumun kahir ekseriyeti, idam isteğini dile getiriyor. MHP, bu talepleri geri plana iterek sadece af meselesini gündemde tutarsa, hiç ummadığı bir sandık tepkisiyle karşılaşabilir.
Çünkü insanlar, zaten ağır aksak çalışan adalet çarkının bu noktada yeni haksızlıklara neden olacağından endişe ediyor. Mesela; FETÖ'cülerin, mesela tecavüzcülerin, çocuk istismarcılarının, uyuşturucu baronlarının ya da azılı katillerin dışarı çıkabileceği ihtimalinden korkuyor.
Ki bunun ihtimali de yüksek...
Şayet MHP toplumu rahatlatmak ve endişeleri gidermek için bahsini ettiğim bu suçluların cezaların artırılmasını önerir, idamın getirilmesi şeklinde bir adım atarsa olay çok daha anlamlı ve faydalı olur.
Benden önermesi yani...