Sözcü isimli gazetenin
memnun edilemez yazarlarından Yılmaz Özdil'i bilirsiniz.
Hani börtü böceği bile eleştiri konusu yapan ama mesele İzmir
ve Kordon olunca şiirsel yazılar yazan yazar var ya...
Ondan bahsediyorum
işte...
Önceki gün oturmuş, bir yazı
yazmış ki inanamazsanız. Yani bir yazar oturup geçmişte
yazdığı tüm yazıları bir kalemde nasıl tekzip eder diye merak
ediyorsanız, alıp bu yazıyı okuyun derim. Ya da siz hiç zahmet
etmeyin, ben buraya taşıyayım o gülünç
satırları.
Başlayalım:
"1974'te kriz oldu.
Kıbrıs'a çıktık, ambargo yedik, bütçe açığı rekor kırdı, dışarıdan
yüksek faizli borçlar alındı" diye başlıyor
yazısına...
Devam ediyor:
"1978'de kriz oldu. Refahı
arttırıyoruz ayaklarıyla ithalat patlatıldı, k.ç.nda don olmayan
sayın köylümüze yedek parçası bile olmayan yabancı marka traktörler
aldırıldı. Devletin borcu 1.8 milyar dolardan 10 milyar dolara
çıktı, har vurup harman savruldu, dışarıdan alınan borçları ödemek
için dışarıdan borç alınmaya başlandı."
Durmuyor, devam
ediyor:
"1980'de kriz oldu. Enflasyon
yüzde 65'e fırladı, işsizlik yüzde 20'ye yükseldi, geçmiş
krizlerden hiç ders alınmadığı için, üretmeden tüketmeye devam
edildiği için temel tüketim maddelerinde karaborsa başladı, Türk
lirası yüzde 49 devalüe edildi, yetmedi, bi yüzde 33 daha devalüe
edildi, yabancı sermayeye kapılar açıldı, bırakınız geçsinler
bırakınız yapsınlar politikası benimsendi, dış borç ikiye katlandı,
IMF'nin kucağına oturuldu."
Bitmedi, bir örnek daha
veriyor:
"1986'da kriz
oldu. Milletin parasını harcadılar, millet 'müthiş
zenginleşiyoruz' diye sevindi, bütçe açığı yüzde 150 arttı,
tarıma ilk darbe vuruldu, dışarıdan daha ucuza alırız denildi, dış
borç gene ikiye katlandı."
Sonra bir örnek
daha:
"1988'de kriz oldu.
'Bırakınız geçsinler'in neticesinde, sanayiciler bile kendi
fabrikalarını kapatıp ithalatçı oldu, dolar 375 liradan 2.150
liraya fırladı, dış borç 49 milyar dolara çıktı, enflasyon yüzde
70'i geçti, stagflasyona girildi, sayın ahalimiz sürüm sürüm
sürünürken papatyalar has bahçe partileri düzenliyordu, sayın
ahalimiz papatyaları eleştirenlere 'vatan haini'
diyordu."
Dur durak bilmiyor, anlatmaya
devam ediyor:
"1991'de kriz oldu. Körfez
Savaşı patladı, zaten pamuk ipliği durumunda olan Türkiye ekonomisi
inceldiği yerden koptu, enflasyon yüzde 70'lerde dolaştı, büyüme
hızı yüzde bir'in altına düştü, cari açık yedi misli arttı, dolar
ikiye katlandı, 5.000 lirayı geçti."
Ve gelelim en can alıcı
kısımlara. Bakın burada ne diyor:
"1994'te kriz oldu. Enflasyon
yüzde 120'ye ulaştı, faiz yüzde 400'ü aştı, yarım milyon kişi
işinden oldu, dolar 18 bin lira oldu, bankalar
battı.
1998‑99'da kriz oldu. Gümrük
Birliği'ne girdik uçuyoruz denildi, paramız pul oldu, 10 milyon
liralık banknot çıktı, gecelik faiz yüzde 1700
oldu!
2001'de kriz oldu. Cari açık
rekor kırdı, dış borç 115 milyar dolara çıktı, bir dolar bir milyon
lirayı aştı, gecelik faiz yüzde 7.500 oldu, piyasa allak bullak
oldu, batan batana oldu."
Dikkat ederseniz kriz
örnekleri verirken 1974 yılını baz alıyor muhteşem
yazarımız.
Niye?
Çünkü, hazzetmediği Adnan
Menderes döneminde yaşanan bolluk ve bereketi anlatmak işine
gelmiyor.
Dürüst ya!
O dönemlere söz söyletmeyecek
ya!
El mahkûm 1974 yılından
itibaren verecek örnekleri. Yalnız bunları yazarken
kendini rezil rüsva ettiğinin farkında
değil.
Yahu mübarek!
AK Parti'yi eleştirirken geçmiş
yıllardan, geçmişin güzelliğinden örnekler veriyordun
hani! "Biz var ya biz. Geçmişte şöyle mükemmeldik,
böyle güzeldik, şöyle
harikaydık" diyordun?
Bu mu senin ballandıra
ballandıra anlattığın harika yıllar?
Bak sen
söylüyorsun, "Milletin k.ç.ndaki donu bile
aldılar" diye. Bu mu senin şahane Türkiye
anlayışın?
Bu ülkenin geçmişte 15 kez
battığını örnekler vererek sen anlatıyorsun. AK Parti’nin küle ve
köze dönmüş bir ülke teslim aldığını bizzat sen
söylüyorsun.
Yıllardır “Ona
muhalefet edeyim, buna muhalefet olayım” diye diye
kendine bile muhalefet eder oldun bak!
Yıllardır yalan yazdığını tek
yazıda itiraf ettin, kendi kendini tekzip
ederek “asrın yazarı"mız oldun bir
çırpıda…
Bravo sana yani!