Bugün sütunumda, yaklaşık 40 yıl önce Tercüman gazetesininde çıkan bir yazımı yayınlayacağım. Bu yazımı arşivinde bularak bana gönderen değerli dostum, kardeşim Şahin Alpay’a teşekkür ederim. O zaman genceciktim, merhum Özal’ın “2000’ler Türklerin yüzyılı olacak” sözüyle heyecan duyuyordum, Popper okuyordum. Yazım aynen şöyle:
Çağımızın en büyük ilim felsefecisi Karl Popper aydınları tenkit ediyor: “Asıl tehlike bugün aydınlarımızın dünyamızı korkunç bir dünya, gerçek bir cehennem gibi göstermek için var güçleriyle uğraşmalarından kaynaklanıyor.”
Dünyamızın “gerçek bir cennet” olduğunu düşünmek bile Karl Popper’i silip atmamızı gerektirmez. Cumhuriyet’te İlhan Selçuk Popper’in “karşı devrimci kişiliğiyle ün yapmış etkili bir felsefeci” olduğunu belirttikten sonra onun aydınlara yönelttiği tenkitten şu manayı çıkardı:
Cennet dünyayı cehenneme çeviren aydınları, sanatçıları, edebiyatçıları nasıl yok etmeli? Aydınların, sanatçıların, edebiyatçıların sesini, soluğunu kimse kesemeyecek. Böyle bir işe girişenlerle yardakçıları yaya kalacak.”
Selçuk Popper’e...