BAYRAM günü siyaset yerine 'bayram sohbeti' yapmayı daha doğru bulurum fakat ülkenin sorunları, terör belası ve ağır siyasi atmosfer buna imkân vermiyor.
Yine sohbet edelim ama konusu siyaset olsun.
İktidar yanlısı medyadaki tetikçileri, eli kalemli Yakup Cemil'leri, komplo paranoyaklarını okumam. Fakat ciddiye aldığım, dikkatle okuduğum kalemler de vardır. Bunlardan biri Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk'tür. Dünkü yazısında iktidar partisine aklı başında tavsiyelerde bulunuyordu. Bunları "mefhumu muhalifinden" okuyunca, iktidarın yanlışlarını da yazmış diye düşündüm.
KAVGACI SİYASET
Mesela Öztürk, AKP'nin seçim bildirisinin 4 Ekim'de açıklanacağını haber veriyor. Seçim sürecinde hiçbir partiyle sert kavgalara girmemesini öneriyor, "Başka partiyle gireceği her polemik diğer partiyi kazandırır" diyor. Hele HDP ile zinhar çatışmamalı:
"HDP'yi baraj altında bırakmak için yapılan her çağrı, 7 Haziran'da ters tepti. Demirtaş'ı kötüleyen her cümle, onu daha da güçlendirdi. HDP ve Demirtaş, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın bu söylemlerini çok iyi tersine çevirdi, mağduru oynadı ve kazandı..."
Mefhumu muhalifinden, demek ki, AKP niye, kime çatarsa onun ekmeğine yağ sürmüş... AKP'nin çattığı kişi ve kuruluşlar "mağdur" görülmüş.
Çünkü AKP artık "muktedir"dir!
İşte AKP en sert ve en yoğun kampanyayı, üstelik Cumhurbaşkanı'nın katılımıyla 7 Haziran'da yürüttü, ilk defa ve ciddi oranda oy kaybetti. AKP'yi aşağıya çeken, onun güçsüz olması değil, aksine, otoriterleşmesinin yarattığı endişe oldu.