DOKUNULMAZLIK konusunda doğru prensip, AK Parti'nin dediğini
yapmaktır!
Nedir bu? 2001 tarihli parti programında aynen şöyle deniliyor:
"Dokunulmazlık, tüm kamu görevlilerinin yargılanabilmelerinin
önündeki engeller ve ayrıcalıklarla birlikte ele alınacak ve
milletvekillerinin Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerine inhisar
ettirilecektir."
AK Parti millete bunu taahhüt ettiği halde milletvekillerinin
dokunulmazlığını "Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerine inhisar
ettirmeye" hiç teşebbüs etmedi; hatta yolsuzluk soruşturmasının
üstünü dokunulmazlık zırhıyla örttü.
AK Parti'nin hangi doğru "fabrika ayarları"yla yola çıktığı, fakat
iktidar gücü arttıkça bu ayarların nasıl bozulduğu konusunda,
dokunulmazlıklar meselesi tipik bir örnektir.
1994 TECRÜBESİ
Bugünkü konumuz, HDP'lilerin dokunulmazlığının kaldırılması...
Partilerin uzlaşmasıyla Anayasa'yı değiştirip dokunulmazlıkları
"Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlere inhisar ettirmek" yoluna
gidilirse bu genel düzenleme çok isabetli olur. Fakat böyle değil
de HDP'nin bazı vekillerine karşı özel bir "dokunulmazlığın
kaldırılması" yoluna gidilirse bu yanlış olur.
HDP'li vekillerden bazılarının söz ve eylemlerini ben de hukuken
soruşturma konusu olabilecek nitelikte görüyorum. Fakat yolsuzluk
soruşturmalarının üstünü dokunulmazlık zırhıyla kapatıp, HDP'li
bazı vekillerin üzerine gitmek sadece adaletsiz olmaz... HDP
tabanını büsbütün radikallerin yanına itmekten başka bir işe de
yaramaz.