ÖZELLİKLE sosyal medyada Atatürk'e izafe edilen çeşitli sözler, uyarılar yer alıyor. Mesela, "Söz konusu olan vatansa, gerisi teferruattır".
Atatürk 27 Aralık 1927’de de şunları söylemiş: “Biz tekke ve
zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil, bilakis bu tip yapılar
din ve devlet düşmanı oldukları, Selçuklu ve Osmanlı’yı batırdığı
için yasakladık. Çok değil yüzyıla kalmadan eğer bu sözlerime
dikkat etmezseniz göreceksiniz ki, bazı kişiler bazı cemaatlerle
bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek,
sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye
geldiğinde birbirlerine düşeceklerdir.”
Bazı okurlarım Atatürk’ün bugünleri gördüğünden bahisle bu metni
bana da gönderdi, bazıları “Doğru mu bu” diye sordu.
UZAY VE ATATÜRK
Atatürk, uzay gelişmelerini bile görmüş, 1936’da Eskişehir Tayyare
Alayı’nı ziyaret ettiğinde şöyle konuşmuş:
“Geleceğin en etkili silahı da aracı da hiç kuşkunuz olmasın
uçaklardır. Bir gün insanoğlu uçaksız da göklerde yürüyecek,
gezegenlere gidecek, belki de aydan bize mesajlar yollayacaktır. Bu
mucizenin tahakkuku için iki bin yılını beklemeye hacet
kalmayacaktır. Gelişen teknoloji bize daha şimdiden bunu
müjdeliyor. Bize düşen görev ise, Batı’dan bu konuda fazla geri
kalmamayı temindir.”
Bu örneklerdeki sözlerin hepsi, sonradan yaşananlara bakarak
uydurulmuş ve Atatürk’e izafe edilmiştir. Atatürk’ün “tarih içinde”
anlaşılmasını zorlaştıran, mistikleşmiş duyguların ürünüdür.
Peygamberimiz adına hadis uydurmak günah olduğu halde, sonradan
yaşanan olaylara göre insanların nasıl hadis uydurdukları
malumdur.
TARİH DIŞI
Evvela, “belge” değeri olan hiçbir kaynakta bu sözleri görmedim,
birisi ‘belge’sini gösterirse kabul ederim.
Metot meselesi daha önemli, yani Atatürk’e veya başkasına izafe
edilen metinlerin ‘tarihe uygun’ olup olmaması...