Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail faşizmi hakkında “dur emri” vermesi, zulüm ve acılarla dolu çağımızda, insanlık vicdanı ve uluslararası hukuk gerçeğinin de olduğunu düşünmemizi gerektiriyor.
Hükümetler siyasi hesaplarla davransa da Amerikan üniversitelerinde, Batı sokaklarında İsrail faşizmini protesto eden insanlar bu vicdanın sesidirler.
İsrail’e gittiğinde, “Ben buraya bakan olarak değil, Yahudi olarak geldim” diyen ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ı, Senato’da kan kırmızıya boyanmış ellerle protesto edenler elbette insanlık vicdanını temsil ediyor.
Zulme karşı çıkmak mı? Bunun çağımızdaki yargı kurumları Uluslararası Adalet Divanı ile Uluslararası Ceza Mahkemesi’dir. Bugün İsrail faşizmi bu iki uluslararası mahkemede sanık sandalyesindedir.
Evvela, Birinci Dünya Savaşı’dan sonra kurulan Daimi Adalet Divanı… Genç Türkiye Cumhuriyeti, Fransa ile olan bir deniz kazası ihtilafının burada çözülmesini kabul etmiş ve kazanmıştı. Dört yıl önce savaş halinde olduğu Avrupa’nın bir kurumunda, gerçek bir hukuk zaferiydi bu. (7 Eylül 1927)
İkinci Dünya Savaşı sonrasında, daha güçlü olarak BM’nin yargı...