ABD Başkanı Biden’ı elbette kınıyoruz, protesto ediyoruz ama ne yapacağımızı da akıllıca düşünmeliyiz.
Biden’ın “soykırım” kavramını kullanması Türkiye aleyhine tazminat davalarına, hatta toprak taleplerine yol açabilir mi? Bu, meselenin hukuki yönüdür.
Siyasi bakımdan ise dikkat etmemiz gereken husus, sürüklendiğimiz yalnızlıktır. Önceki yıllarda gerek Kongre’de gerek yürütmede Türkiye’yi kuvvetle savunanlar olurdu bu defa kimse yoktu!.. Ankara önleyici temaslar ve lobi faaliyetleri bile yapmadı; kimlerle görüşecekti ki?..
Önce hukuki duruma bakalım.
AİHM KARARI
İsviçre parlamentosu “Ermeni soykırımının reddi”ni suç sayan bir kanun çıkarmış, Doğu Perinçek oraya giderek açıkça “soykırım sözü yalandır” demek suretiyle bu ‘suç’u işlemiş, İsviçre mahkemesince mahkum edilmişti. Olay AİHM’ye gitti. AİHM’nin 17 Aralık 2013 günlü kararı, 21. Yüzyılda en önemli bir “fikir ve ifade hürriyeti” içtihadıdır. 147 paragraftan oluşan kararın burada sadece 116. ve 117. paragraflarının özetini vereceğim....