DİYARBAKIR milletvekili Galip Ensarioğlu'nu severim ve takdir
ederim.
AK Partili olduğu için şu sözleri daha bir önemli:
“Aslında şimdiki sistem bizim daha çok işimize yarar. Yasama bizim elimizde, yürütme bizim elimizde, yargı bizim elimizde.”
Ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ “Ensarioğlu hukukçu değil, sürçülisan etti” diyerek düzeltmek istedi.
Ensarioğlu Bakan’ın sözlerine karşılık şunları söyledi:
“Yanlışlıkla ağzımdan kaçırmadım. Yargı bağımsız olmakla birlikte sözde, ama istediğimiz zaman çıkardığımız kanunlar ve anayasa değişiklikleriyle yargının alanını sınırlayabiliyoruz, yapısıyla oynayabiliyoruz. Bugünkü sistem bu gücü ve imkânı size fazlasıyla sunuyor.”
İşte tarihçilerin asıl referans yapacağı Ensarioğlu’nun bu sözleridir.
‘LİBERAL-MUHAFAZAKÂR’
Sayın Ensarioğlu kendisinin “liberal muhafazakâr” olduğunu söyler.
Manevi hocam Ali Fuat Başgil’in etkisiyle ben de bu kavramı çok
benimserim.
Şaşırdığım husus, “liberal” Ensarioğlu’nun bu sözleri nasıl rahatça söylediğidir.
Elbette sosyalizmin (eşitlik) ve muhafazakârlığın (istikrar ve birikim) savunduğu değerler de var. Ama kuvvetler ayrılığı liberal felsefenin önerdiği bir değerdir. Demokrasiyi benimseyen sol ve sağ bütün akımlar tarafından kabul edilerek evrensel hale gelmiştir.