ANAYASA Mahkemesi ve AİHM Güneydoğu'daki sokağa çıkma yasaklarının "tedbiren" durdurulmasını isteyen bireysel başvuruları reddetti.
Anayasa Mahkemesi’nin bu yöndeki ret kararlarının sayısı 5’tir. AİHM’nin ret kararları ise benim tespitime göre 12’yi buldu.
Bizim AYM hükümetten ya da ortamdan etkilendiyse, bu talepleri AİHM niye reddetti?
Bunun cevabı ancak kararlarda bulunabilir.
TALEPLER VE RET KARARI
İnsan haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle sokağa çıkma yasaklarının “tedbiren durdurulmasını” isteyen bireysel başvurularda şöyle iddialar vardı:
-2 aylık bebeğim var, sokağa çıkıp aşı ve kontrollerini yaptıramıyorum.
-Sokakta kalan cenazelerimi alamıyorum.
-Dokuz aylık hamileyim, hastaneye gidemiyorum...
AYM’nin yaptığı araştırma sonucunda görüldü ki, bebeğin aşı ve kontrolleri yapıldığı gibi, bebek kendisinin değil kardeşinin, üstelik o ilçeden de ayrılmışlar, sokağa çıkma yasağı olmayan bir ilçeye yerleşmişlerdi.
İlgili ilçede kaldırılmamış cenaze yoktu, yahut başvurucunun ilçesinde sokağa çıkma yasağı uygulanmıyordu, sağlık hizmetlerine ulaşamıyorum diyen kişi hastanede yatıyordu... Ya da kendisinin bir şikâyeti yoktu, başkaları onun adına başvurmuştu...
Böylece AYM ispat edilemeyen talepleri reddetti normal olarak.
ESAS DEĞİL TEDBİR
Ancak AYM’nin kararları “yasağın tedbiren durdurulması” taleplerinin reddedilmesinden ibarettir, başvurular “esastan” reddedilmiş değildir. “Esas” yani sokağa çıkma yasaklarını ilan eden valilerin buna yetkisi var mı, uygulama anayasaya uygun mu? Bu konuda da AYM henüz karar vermedi.
Sadece AYM değil, AİHM de “sokağa çıkma yasağının tedbiren durdurulması” yönündeki başvuruları reddetti, “esas”a girmedi.