MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın, Reuters ajansına
yaptığı açıklamada "Erken seçime gidilmesi koşuluyla AKP azınlık
hükümetine destek verebiliriz" dediği haberi bomba gibi
patladı.
Halbuki Semih Yalçın bir gün önce "Seçim hükümetini de desteklemek
istemiyoruz, desteklemeyiz" demişti!
Hemen hapishane arkadaşım Celal Adan'ı aradım. MHP Genel Başkan
Yardımcısı Adan şunu söyledi:
"Biz AKP iradesini yansıtan hiçbir girişimin içinde olmayız. Erken
seçim amaçlı bir AKP azınlık hükümetine de destek vermeyiz. Semih
Hoca yanlış anlaşıldı, biraz sonra açıklama yapacak."
Yarım saate kalmadı, TV'ler Semih Yalçın'ın "Sözlerim çarpıtıldı,
AKP seçim hükümetine destek vermeyiz" açıklamasını
yayınladılar.
İKİ PARTİNİN VEBALİ
Ben baştan beri ülkenin bugünkü ortamında erken seçimi doğru
bulmuyorum. Tehlikeli boyutlara tırmanmış olan kutuplaşma ve
gerilimi düşürmek için AKP-CHP koalisyonunu gerekli görüyorum.
Semih Yalçın'ın sözlerine açıklık getirerek erken seçim yolunu
kapatmasını bu bakımdan memnunlukla karşıladım. Zira AKP'nin "MHP
destekli erken seçim"in olabileceğini düşünürse, bu, CHP ile
koalisyon istemeyenlerin elini güçlendirir, koalisyon ihtimalini
sıfırlayabilirdi.
AKP de CHP de üzerlerindeki vebalin ağırlığını görmelidir. Ülkede
gerilim düşmesi ve ülkenin büyük çoğunluğu tarafından saygıyla
karşılanacak bir hükümetin kurulması bu iki partinin sorumlu
davranmasına bağlıdır. Bu ortamda eken seçimle gerilimi büsbütün
tırmandırmak toplumsal bakımdan kötü sonuçlar doğurabilir.
Bülent Arınç'ın HaberTürk TV'deki sözlerini, altını çizerek buraya
alıyorum:
"Hemen 'seçime gidelim' demek ülkeyi sevmemektir." (25 Temmuz)