Yüksek din öğretiminde felsefe ve bilim karşıtlığı ciddi bir sorundur. 2013 yılında YÖK kararıyla İlahiyat’larda felsefe grubu derslerin kaldırılması, sonra da yoğun tepkiler üzerine makaslanarak tekrar konulması bunun bir örneğidir.
Türkiye’de İlahiyat ve İslami İlimler adlı fakültelerin sayısı 115’tir! Tıpkı 85 Hukuk Fakültesi açmak gibi, 115 İlahiyat ya da İslami İlimler fakültesi de bilimsel kaliteyi vahim surette düşüren popülizm örnekleridir. Fakülteler enflasyonu diplomalı işsizler yetiştirmekten başka neye yarıyor?
Yüksek din öğretiminde kalitenin düşmesi ise başka sorunlara da yol açıyor: Felsefe grubu derslerin makaslanmasıyla modern bilimlere ilgisiz, hatta reddeden Selefi zihniyet genç beyinlere belletiliyor.
FELSEFE DÜŞMANLIĞI
Independent Türkçe’de Gülseven Özkan bu konuda öğretim üyeleriyle görüşerek çarpıcı bir haber yaptı. Ankara İlahiyat’tan Prof. Dr. İbrahim Maraş’ın sözlerini buraya alıyorum:
“Bir yandan İslami ilimler isminin ısrarla/zorla, İlahiyatlara kabul ettirilmesi söz konusu. Diğer yandan bazı İlahiyatlarda kız-erkek ayrı sınıflar var, bazı erkek hocalar kız öğrencilerin sesi haram diye derslerde...