İktidarın yirmi yılı diğer alanlarda olduğu gibi dış politikada da çan eğrisi şeklinde: Yükseliş ve iniş…
Yükseliş ve inişi, simgeleyen iki olay: Türkiye 2008 Ekim’inde 191 ülkeden 151’inin oylarını alarak birinci turda BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilmiş, Başbakan Erdoğan bunu “uluslararası toplumun Türkiye’ye olan itimadı” olarak nitelemişti. (17 Ekim 2008)
Doğruydu bu. O dönemde Türkiye, AB sürecinde de önemli gelişmeler kaydediyor, ülkeye yatırım akıyordu.
2014 yılında ise Türkiye yine Konsey’e aday oldu ve ikinci turda 61 oy alarak kaybetti. Erdoğan’ın ifadesiyle, dış politikamız “uluslararası toplumun itimadını” kaybetmişti!
ULUS DEVLETLER ÇAĞI
Körü körüne alkışlamak veya karalamak yerine yine aynı “analitik” soruyu sormalıyız: Hangi politikalar başarıya, hangi politikalar başarısızlığa yol açmıştı?