Bakan Nurettin Nebati’nin “epistemolojik kopuş” ifadesi doğrudur. Hatta bu iktidarın gidişatını ifade etmek için bundan iyi bir tanım yapılamazdı.
Epistemoloji, yani bilgi teorisi…
Sayın Nebati, bilinen ‘iktisat ilmi’nden koptuklarını ifade ediyor. Açıkça, dürüstçe söylüyor bunu:
“Biz, bize öğretilmiş şeyleri yapmaktan vazgeçme zamanının geldiğine inanıyoruz." (23 Aralık 2021)
Bütün sorun burada: İnsanlığın yüzlerce yıl tecrübelerle, gözlemlerle elde ettiği bilgileri ve bilim insanlarının bu bilgilerle inşa ettiği teorileri, karşıt tecrübeler ve teorisi yapılmış yeni bilgiler olmadan reddetmek…
Düşünceler âleminde olabilir elbette, ama devlet deneme tahtası değil ki! Vaziyet ortada.
KUR KORUMA SERÜVENİ
2021 Aralık ayının ilk yarısında dolar 18 liraya kadar çıkmıştı. Çünkü Merkez Bankası’ndaki “128 Milyar Dolar”ın harcandığı, dış açığın büyümekte olduğu görülüyor, TL’ye güven azalıyordu.
Klasik iktisat faizleri artırarak TL’yi kıymetlendirmek suretiyle döviz aşağı çekerdi, makro dengeler oluşmaya başlardı...
Ama Cumhurbaşkanı “yerli ve milli” bir Kur Korumalı Mevduat uygulamasını açıkladı. Üç günde dolar 12 liraya düştü. Davullarla, zurnalarla kutlandı. Bakan Nebati de aynı konuşmasında diyordu ki:
“Üç günde Türkiye'nin bütün ortamını biz dışarıdaki sıcak paranın gelişiyle ya da yüksek faizle gerçekleştirmedik. Bir gecede sayın Cumhurbaşkanı'mızın adeta bir manifestoyla ortaya koymuş olduğu çözüm önerileri ve tedbirler paketiyle, kendi imkanlarımızla bu hale getirdik.” (23 Aralık 2021)
‘Epistemolojik’ iktisatçılar bunun sürdürülemez olduğunu, enflasyonun yükseleceğini, emirle piyasa faizlerinin inmeyeceğini, bütçe açıklarının patlayacağını… anlattılar. Bunlar Erdoğan’ın gözünde “mandacı iktisatçılar”dı…