Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Mehmet Şimşek arasında Avrupa Birliği’ne bakışta büyük fark var.
Erdoğan Avrupa ile ticaret artsın, Avrupa sermayesi gelsin istiyor elbette ama “Avrupa kriterleri”ni istemiyor. Şimşek ise, öteden beri “Avrupa Birliği süreci”ni çok önemli buluyor.
Şimşek, 2018’de bakanlıktan azledilmeden üç ay önce şöyle demişti:
“Avrupa’nın Türkiye’ye, Türkiye’nin de Avrupa’ya ihtiyacı var. Demokratik kaliteyi arttırmamız, hukuk sistemini iyileştirmemiz için… Bu konularda Avrupa’dan ilham almaya devam edeceğiz.” (23 Mart 2018)
Erdoğan ise, Avrupa ile ilişkilerde “demokratik kalite ve hukuk” konularına bakılmasını istemiyor, ticaret ve yatırım istiyor. Avrupa’yı buna ikna etmek için “Avrupa Türkiye’ye stratejik baksın” diye açıklamalar yapıyor.
Erdoğan’ın, İsveç’in NATO üyeliğine karşılık AB üyeliğini isteyen şu sözleri, bunun bir örneği:
“Önce gelin, Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde önünü açın, ondan sonra biz de Finlandiya’nın önünü nasıl açtıysak İsveç’in de önünü açalım.” (10 Temmuz...